Karısını etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Karısını etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3 Aralık 2018 Pazartesi

İki Sene Boyunca Almancının Taze Karısını Siktim

Merhaba azgın arkadaşlar, İstanbul’dan yazıyorum. O zaman 19 yaşında, 1.80 boyunda, yakışıklı olmayan biriydim. Ergenlikten sonra cinselliği 19 yaşıma kadar su ve sabunla geçiştirdim. 19 yaşımda Üniversite için İstanbul’a geldim. Yurtlar doluydu, akrabalarda da bir iki gün idare ediyorsun, rahat edemiyorsun. Neticede okuldan arkadaşlarla bir ev tuttuk. Evi tuttuktan bir süre sonra onlar da vaz geçtiler, kaldım sap gibi ortada. Neyse yerleştim eve, tek başımayım, kirayı nasıl ödeyeceğimi düşünüyorum. Kapı komşum Özlem vardı, 24-25 yaşlarında bir kadın. Evlendikten 6 ay sonra kocası Almanya’ya para kazanmaya gitmiş, senede 2-3 defa geliyormuş. Kocası oturumunu alınca, Özlem’i de yanına alıp tamamen yerleşeceklermiş oraya. Kadına hiç yanlış gözle bakmıyordum, “Abla.” diyordum hep. Kadın ikide bir yemek falan getiriyor, hal hatır soruyor. Ama ne hikmetse, her sabah çıkarken ve akşam dönüşte kapıda karşılaşıyoruz. Sürekli süsleniyor falan. Birgün muhabbet ederken laf nereden açıldı hatırlamıyorum, kozmetikten ve kozmetiğe bulanmış kadınlardan hoşlanmadığımı söyledim. O günden sonra bir daha hiç makyaj yapmadı.
Bir akşam ben hastalandım, evde yatak döşek yatıyorum. Ertesi sabah 11’e doğru kapım çalındı. Açtım, Özlem. Beni alışık olduğu vakitlerde göremeyince merak etmiş. Halimi görünce bir şefkat, bir merhamet, bir ilgi alaka. Eve girdi, evi temizledi, yemek yaptı ve kendi elleriyle yedirdi. Bu arada da sürekli kendini sergiliyor. Ben çoktan çaktım köfteyi, ama kaç gündür anlamazlıktan geliyorum. İstiyorum ki biraz çabalasın, sonra sürüne sürüne gelip kendi yatsın altıma. O gün birşey olmadı. Ben bayağı iyileştim, ama ertesi gün de kalkmadım, biliyordum geleceğini. Bu geldi yine, yanında da 2 yaşındaki çocuğu. Ben yataktayım. Sadece altımda şort var, üstümde de Nevresim var, boğazıma kadar çekmişim. Yine çorbam geldi. Çorbayı içirirken Nevresimi biraz açtı. Üst kısmımı çıplak görünce heyecanlanmaya başladı. Kollarıma göğsüme dokunup, “Çok kaslısın!” demeler, göğüs kıllarımı çekiştirmeler falan. (Aslında hiç kaslı değilim!). Bu arada benimki de ayaklandı. Nevresimden belli oluyor. Bu Nevresimi iyice açtı, “Beni yanlış anlama, bana anlayış göster, ne olur beni reddetme!” demeye başladı. Ben, “Olmaz, ayıp günah, kocanı aldatma! edebiyatları yapıyorum. “Cinsellik benim de ihtiyacım, ben kocamdan para pul istemedim ki, bir kadın bu yaşta yalnız bırakılır mı? Ne olur beni reddetme!” demeye başladı. Sesimi çıkarmayınca şortumu indirmeye başladı, benim canavarı görünce derin bir “Ohhhh!” çekti. Ben o anda içimden, ‘birde yarağı amına sokunca nasıl inler acaba?’ diye düşünmeye başladım.
Kadın direk sikime yumulup somurmaya başladı. Öyle bir somuruyor ki, yarak ağzında eridi resmen. Bir yalıyor! Bir emiyor! Sikimin başına diliyle masaj yapıyor, hafif ısırıyor, sonra damağında eziyor! Nasıl yapıyor bilmiyorum ama, damağında ezerken hiç dişi değmiyor. Ben ağzına boşaldım, ama kadın bırakmıyor, tekrar canavar kalkana kadar emmeye devam etti. Sıra bana gelmişti artık. Bu arada da çocuğu içerde kilitli, mızırdayıp duruyor. Ben bunun ilk olduğunu, daha önce hiç sikişmediğimi söyleyince, “İşi doğasına bırak, gerisi kendiliğinden gelir!” dedi. Sonrası öpüşmeler, yalamalar, emmeler. Amını öyle yaladım ki, bitti resmen. Hızlı hızlı dilleyerek, dilimi bazen oval, bazen düz kullanarak, arada bızırını emip somurarak, bazen dilimi amının içine sokarak, dakikalarca yaladım amını. Bu arada sikimi ağzına istiyor, yalvarıyor, ama vermiyordum. Bu birkaç defa Orgazm olduktan sonra, “Ne olur sok artık, sik artık!” diye yalvarmaya başladı. Bacaklarını omzuma aldım, ellerinden tuttum, kuvvetli bir şekilde aniden bir yüklendim ki, o anda çıkan ses ‘Ahhh’ mı yoksa ‘Ohhh’ muydu halen çözemedim. Bir taraftan erişebildiğim kadarıyla memelerini emmeye çalışıyorum, bir tarafdan ben yüklenince bacakları iyice karnına çekildiği için tabak gibi açılan amına köklüyorum. O da durmadan inliyor, sırtımı sıvazlayıp tırnaklıyordu. Hayatımda ilk defa boşalıyormuşum gibi bir hisse kapılarak amının içine boşaldım!
O gün akşama kadar dinlenip dinlenip siktim kadını. Akşama tatlılarla, fındık fıstıklarla gelip, yine kendi eliyle besledi beni. Ertesi gün de elinde vazelinle geldi, götünü sikmemi istedi. Öpüşüp oynaşmalardan sonra götüne yöneldim. Bunun karnının altına yastıkları yığıp, domalttım. Ellerini arkaya kıvırarak bağladım. Sikimin başını ve götünün deliğini güzelce vazelinleyip, yarağın kafasını sokunca, bağırmamak için kendini öyle kastı ki, yarak kısıldı kaldı içerde. Ne ileri gidebiliyorum, ne de geri çıkarabiliyorum. Sonra inlemeye ve ufak ufak çığlık atmaya başladı. Bu arada ben de gidip gelmeye başladım. 2-3 dakika sonra tamamen içindeydim. Dakikalarca siktikten sonra götünün derinliklerine boşaldım. Sonraki bir hafta kadın götünün acısı geçsin diye bekledi. Ondan sonra her pozisyonda sikip sikip rahatladım ve kadını rahatlattım. İnanın 3 ayda 10 kilo zayıfladım. Karı beni resmen bitirdi!
Ben evden taşınmayım, yada kimseyi yanıma almayım diye, 2 sene boyunca tüm kiralarımı, kocasının Almanya’dan gönderdiği parayla o ödedi. Sonra kocasıyla yurt dışına gitti. Ama kiramı göndermeye devam etti. Türkiye’ye her geldiğinde bir fırsatnı oluşturup altıma yatıyor. Eee olacak okadar, kocasının siki ufacık ve inceymiş. Benimki hem büyük, hem de bilek gibi kalın, kadını kocasınınki kesmiyor artık. Şu anda ben de evliyim, ama halen o geldiğinde buluşup sikiyorum. Dijital Camera getirmiş, her sikişimizi kaydediyor, sonra yalnız kalınca izleyip izleyip kendini tatmin ediyormuş!

1 Aralık 2018 Cumartesi

Kapalı Karısını Jet-Ski’de Siktim

Merhaba ben Mahmut, Antalyada yaşayan, Turizm sektöründe iş yapan, 32 yaşında, ODTÜ mezunu, bekar bir işadamıyım. Sexte sınır tanımayan ve her türlü heyecanı yaşamaya hazır ve yaşamış birisiyim. Sex hayatım çok renkli geçmekte, çünkü genelde Sex hayatımın büyük bir bölümü yabancı Turistlerle geçirdiğimden dolayı, Sex’i doyasıya ve sınırsız yaşamış ve fantazilerimin bir çoğunu kolayca gerçekleştirme fırsatlarım olmuştu. Ama size anlatacağım hikaye beni gerçekten çok şaşırtmış ve heyecanlandırmıştı…
Yazları Antalyada bir otelin su sporları merkezini çalıştırıyordum. Genelde müşterilerimiz yabancı Turist olduğu için, Türk müşteri otelde çok az bulunurdu. İşlerimizin çok yoğun olduğu bir gün çalışan elemanların hepsi meşguldu. Bu sırada Jet-Ski yapmak isteyen bir Türk çift geldi. Erkeğin adı Metin, kadının adının Arzu olduğunu öğrendiğim bir Karı-Kocaydı. Arzu, minyon tipli, iri göğüslü, masmavi gözleri, iri dudakları olan, 27-28 yaşlarında, başında modern bir başörtüsü (Kapalı ve türbanlı hatunlara karşı inanılmaz bir zaafım vardır), ama altındaki giymiş olduğu Sexy mayosu vücudunun bütün işthamını ortaya çıkartan cinsten olduğu için, tam bir afetti. Metin ise iri yarı, göbekli, 40 yaşlarında kibar bir beydi. Metin bana karısının Jet-Ski yapmak istediğini, ama hayatlarında ilk defa böyle birşeye bineceği için çok korktuğunu, bu konuda onlara yardım edip edemeyeceğimi sordu. Ben de Metine, isterse karısına birkaç tur birlikte binersek öğretebileceğimi söyledim, çok memnun olacaklarını söyleyerek bana teşekkür etti…
Ben hemen Jet-Ski’yi kıyıya yanaştırdım ve Arzuyu da arkama oturtarak açığa doğru hızlı şekilde hareket ettik. Tabi bu arada rüzgardan dolayı başörtüsü başından düştü ve onu hemen beline doladı. Deniz biraz dalgalı olduğu için arzu arkamda düşmemek için bana sıkı sıkı sarılmak zorunda kalıyordu. Arzunun, iri ve muhteşem göğüslerini sırtıma tamamen yapıştırıp beni sıkı sıkı sarması beni müthiş tahrik etmiş ve yarağımın odun gibi olmasını sağlamıştı. Dalgalardan dolayı Jet-Ski’nin her zıplayışında Arzunun eli göbeğimden kayarak benim kalkmış olan yarağımla teması ve arzunun bundan rahatzız olmaması ‘tabi kaza ile olduğu için :)’ ve dahada önemlisi beni daha sıkı sarması, benim cesaretimi iyice artırmış ve Arzuyu sikme isteğimi gerçekleştirmek için hemen bir plan kurmuştum. Arzuya isterse önüme oturabileceğini, korkmaması gerektiğini, direksiyonun konrolünün bende olacağını, bunun öğrenmesi için daha iyi olacağını söyleyince, hemen öne oturmayı kabul etti.
Artık istediğim olmuş, Arzuyu önüme oturtmuş ve dalgalı denizde tekrar hızlı bir şekilde hoplaya zıplaya gidiyorduk. Ama bu defaki fark, Arzu benim kucağımda, ben bütün vücudumu arkadan Arzuya dayamıştım. Tabi yarağım sürtünmeden dolayı yine kazık gibi olmuş, Arzu da tabiki taş gibi olmuş yarağımı götünde hissedince, her zıplamamızda götünün yarağıma sürtünmek zorunda kalması sanırım onu da etkilemiş olacak ki, o da bütün vücudunu geriye doğru iterek ‘tabi Arzu bunu Jet-Ski’den düşmemek için yapıyordu :)’ bundan hoşlandığını belli ediyordu. Artık anlamıştım, bundan o da zevk alıyordu, ama hiçbir şey konuşmuyorduk, yalnızca vücutlarımız konuşuyordu. Ben de bundan cesaret alarak sahilden uzaklara doğru sürdüm Jet-Ski’yi, çünkü kocası sahilden bizi görebilirdi. Biraz daha açığa giderken Arzuya direksiyonu ona bırakacağımı, bundan korkmaması gerektiğini, tehlike anında hemen müdahele edebileceğimi söyleyerek, ellerimi onun beline attım ve sıkı sıkı sarıldım.
O da Jet-Ski’nin gazına sonuna kadar yüklenmiş, tabi hoplama zıplamalarımız artmış, arkasında kalkmış yarağım götünde, ellerimden birisi o muhteşem göğüslerinde, diğeri de amcığına kolayca ‘kazara da olsa!’ sürtünmelerimi ve okşamalarımı kolaylaştırması ve bunun ona verdiği zevkin yanı sıra, hızlı ve tehlikeli bir şekilde Jet-Ski’yi kullanmasının verdiği hazla isterik çığlıklar atıyor, bu da beni kudurtuyordu. Artık ok yaydan çıkmıştı, dayanamıyordum, yarağımı arzunun götüne sürtmekten patlamak üzereydim. Daha fazla dayanamadım ve Arzuyu okşamalarımı artırdım. Sol elimi tamamen amcığının üstünden ve mayosunun kenarından yavaşça içeriye soktum. Amcığı sırıl sıklam olmuştu, parmaklarım rahatlıkla içinde gidip geliyordu. Diğer elimle de, mayosunun içine sokarak, o muhteşem göğüslerini okşamaya başladım. Arzunun buna kızabileceğini düşünürken, onun heyecandan attığı çığlıkların inleme ve zevk çığlığına dönüştüğünü gördüm. Artık çekinecek bir şey kalmamış, Arzunun da bunu istediği apaçık belli olmuştu.
Parmaklarım amcığının derinliklerini keşfederken, Arzu dayanamayıp Jet-Ski’yi stop ettirdi ve yüzünü bana dönerek birden dudaklarımı ihtiraslı bir şekilde öpmeye, daha doğrusu emmeye, bir eliyle de Bady-Short’umdan ucu fırlamış olan, kafası kırmızı bir mantarı andıran yarağımı okşuyor, daha doğrusu avına saldıran bir Panter gibi parçalarcasına hırpalıyordu. Artık kontrol benden çıkmış, kendimi Arzunun eline bırakmıştım. Arzu ise vahşi bir hayvan gibi hırıltılar çıkartarak dudaklarımdan yarağıma inerek, o muhteşem dudakları arasında yarağımı hapsetmiş, yalıyor, emiyor, koparırcasına somuruydu. Bu müthiş bir duyguydu. Ağzının sıcaklığını hissetmemle birlikte onun başını daha aşağılara bastırarak, boğazına kadar gidip geliyor, o muhteşem kadını ağzından sikiyordum.
Artık kontrolü ele alma zamanı gelmişti, çünkü hemen boşalmak istemiyordum. Arzunun başını yarağımdan kaldırdım, omuzundan mayosunu indirdim, önce dudaklarını öperek, uçları dikleşmiş iri göğüslerine dudaklarımı gömdüm, uzun uzun onları öptüm, yaladım ve emdim. Doyamıyordum, çünkü Arzu zevkten inlemiyor, resmen hırlıyordu ve bu da beni dahada azdırıyordu. Arzuyu, sırtı Jet-Ski’nin direksiyonuna gelecek şekilde sırt üstü yatırdım, mayosunun kalan kısmını da tamamen çıkarttım, göbeğinde yalnızca önceden bağlamış olduğu başörtüsü kalmıştı. Artık Arzunun o traşlı amı ve muhteşem götü tam karşımdaydı. Hemen Arzunun bacaklarının arasına başımı soktum ve güzel bal kutusunu yalamaya başladım, dilimle sikiyordum amını. Arzu dudaklarını hafif hafif ısırarak zevkten kuduruyordu, bütün suratım amının suyundan sırılsıklam olmuştu. Bir yandan da elimle Klitorisini okşuyor sıkıyordum. Birden sesi yükseldi, ağlar gibi sesler çıkararak ağzıma boşaldı. Harika bir tadı vardı ve çok güzel kokuyordu…
Dilimi Arzunun amından çıkarıp, dar olan göt deliğini yalıyor, içine dilimi sokarak onu çıldırtıyordum. O ana kadar hiçbir kelime konuşmayan Arzu, “Lütfen sok artık dayanamıyorum, yarağını istiyorum, sik beni, seni içimde hissetmek istiyorum, hadi lütfeeeen dayanamıyorum artık!” diye ağlayarak yalvarıyordu. Arzuyu Jet-Ski’nin selesine ata biner gibi oturtup önüme domaltım. Elimle amını okşarken götünün deliğinden amına doğru yalamaya başladım, çıldırmaya başlamıştı. Arkadan yarağımın başını yavaşça amına dayadım, kalçaları kıvranıyordu önümde, “Sok!” diye yalvarıyordu. Yavaşça içine itince, Arzu ince bir çığlık attı, “Evet! Dibine kadar sok, taşaklarına kadar sok lütfen!” diye bağırdı. Birden amına kökledim sonuna kadar. Gözlerinden yaş gelmişti, zevkten ve acıdan ağlıyordu. Amının içinde gidip gelmeye başlamıştım. Ufacık amı sikmek gerçekten zevkliydi.
Parmağımla göt deliğini okşuyor, parmaklıyordum. “Hadi!” dedikçe, yarrağımı amından çıkarıyordum. Ben öye yapınca, “Sok ne olur!” diye yalvarıyordu. Ben de yarrağımı amına köklerken, götüne de parmağımı sokuyordum. Götü de parmağıma alışmıştı, götüne iki parmağımı sokarken zevkten bağırıyordu. Ben amını pompalarken, Arzu iki defa haykıra haykıra boşaldı. Yarağım halen amındaydı. Artık boşalma sırası bendeydi ve göt deliğini sikmeyi kafaya koymuştum. Amından çıkardım yarrağı ve götüne dayadım. Önce ses çıkarmadı, ama başını sokunca, “Yapma ne olur!” diye yalvarmaya başladı. Hiç kurtuluşu yoktu! Birden bastırdım götünün deliğine, yarısına kadar girmişti. Arzu acıdan ağlıyor, çığlık atıyor ve altımda debeleniyordu. Kulağına eğildim ve “Sık dişini bebeğim, birazdan alışacaksın!” dedim. Yarrağımı götünden azıcık çıkardım, sonra tekrar yavaşça ittirdim. Bir kaç defa böyle yaptıktan sonra taşşaklarım kalçalarına değmeye başlamıştı. 5-10 dakika Arzunun götünde gidip geldikten sonra, artık o da zevk almaya başlamış, acı çığlıkları zevk inlemelerine dönüşmüştü…
Bir süre sonra ben de bağırarak götünün içine patladım. Yarağımı çıkarttığımda götünden kanla karışık döllerim akıyordu. Arzuyu dudaklarından öptüm ve teşekkür ettim. Etrafa baktığım zaman anladım ki dalgalar bizi sahile doğru sürüklemişti. Birilerinin ne yaptığımızı görmesini istemediğimizden dolayı, panikle mayolarımızı giydik, Jet-Ski’nin gazına dokundum ve kıyıya doğru yöneldim. Sahile vardığımızda, Arzunun kocası bize gülerek, “Nasıldı? Eğlenebildiniz mi?” dedi. Ben kızarmıştım. Arzu hemen lafa atladı, “Harikaydı kocacım, öğretmenim harika bir Jet-Sikiciymiş!” dedi hınzır bir gülümsemeyle. Kocası da, “Biliyorum karıcığım!” diyerek elindeki Camerayı gösterdi. Sanırım uzaktan da olsa, kocası bütün olanları Cameraya kaydetmişti!

Kayınçom Üst Katta Uyurken Ben Karısını Siktim

Merhabalar ben Emin. Daha önce Karımın yanımda çalışan genç garsonum ile ateşli saatlerini paylaşmıştım, şimdi paylaşmak istediğim olay ise, senelerdir hayranlık duyduğum ve hasta olduğum kayınçomun karısı ile 3 ay öncesi yaşamış olduğum ateşli sikişmelerimizdir.
Yaz tatili için karımı ve iki çocuğumu her sene oldugu gibi bu sene de Türkiyeye ailemin yanına yollamıştım. Karım ve çocuklarım gideli 10 gün kadar olmuştu ki, kayınçom beni bir Cumartesi akşamı evlerine yemeğe çağırdı. Ben de Lokantacı olduğum halde, sırf kayınçonun karısını görmek için bu teklifi büyük bir menmuniyetle kabul ettim. Kayınçomun ismi Remzi ve 37 yaşında, karısının ismi de Aysun. O da 34 yaşında, ama mükemmel bir vücuda sahip, çok Sexy bir kadın. Bunların da 2 çocukları var ve o gün çocukları Kayınpeder havuza götürmüş. Çocuklar haftasonunda da Kayınpederlerde kalacaklarmış.
Akşam 19:00 gibi bunların evine gittim. Kapıyı Aysun açtı ve herzamanki gibi yine muhteşem Sexy görünüyordu. Altında siyah etek ve üzerinde de kolları kısa, kırmızı bir Penye vardı. Ama herşeyden önemlisi yine etek de, Penye de çok dardı, o sikilesi muhteşem götü ve emilesi memeleri, bütün hatlarıyla belli oluyordu. Ne zaman onlarla görüşsem, gözlerimi Aysun’dan alamıyor ve kayınçoma yakalanmaktan çok korkuyordum. İceri geçip biraz sohbet falan ederken, Aysun da masayı hazırlamıştı. Yemeklerimizi yedikten sonra Çay Kahve içerek sohbet etmeye başlamıştık. Saat 23:00 olmuştu, ben istemeyerek de olsa izin istedim. Ama Aysun, “Daha erken, ne güzel muhabbet ediyoruz, eve gidip ne yapacaksın? Çoluk çocuk da yok. Hem birazdan her zamanki gibi Remzinin uykusu gelir yatar ve ben de yine tek başıma Televizyon seyretmek zorunda kalırım, sen olursan sohbet ederiz!” dedi. Ben ise bu teklifi beklercesine, içimde büyük bir sevinçle, hayallerimin kadınının teklifini kabul ettim…
Remzi de, “Ozaman birer duble içeriz, değil mi?” diyerek dolaptan bir şişe Wiski ve iki bardak getirdi. O birer duble oldu tabii üçer duble. Saat 24:00’e doğru Remzi uykusunun geldiğini, kusura bakmamamı söyleyerek kalktı. Aysuna, “Bu saatten sonra eve gitmesin, buraya yatak aç da bu gece burda yatsın, hem sabah kahvaltıyı da birlikte yaparız.” dedi. Ben yarım ağızla, “Yok olmaz, gideyim!” dedim, ama kabul etmediler ve Remzi yatmak için üst kattaki yatak odalarına çıktı. Hayallerimin kadını ile başbaşa kalmıştım, sohbete devam ettik. Biraz zaman geçmişti ki, Aysun, “İstersen Remzinin şortlarından getireyim de rahatça otur, sabahtan beri bu elbiseler içinde sıkıntı basmıştır.” dedi. Ben de, “Valla çok iyi olur, ama sen de üstünü değiştirip rahat birşeyler giyersen!” dedim.
Aysun, “Tamam, zaten ben de rahat birşeyler giymeyi düşünüyordum.” diyerek gitti. Yaklaşık 5 dakika sonra elinde benim için bir şort ile geldi. Ama ne geliş! Üzerini değiştirmişti, onun da üzerinde Pembe bir şort vardı. Fakat bu giymiş olduğu şort yumuşak pamuklu streç kumaştan bir şorttu ve (altında külot yoktu) amının şişkin dudakları Deve dudağı gibi belli oluyordu. Üstüne ise ince bir beyaz tişört vardı, meme uçları ve uçların etrafının koyuluğu belli oluyordu, aklım başımdan gitmek üzereydi, resmen saldırmamak için kendimi zor tutuyordum. Benim giymem için getirdiği şortu verip, mutfaktan meyve hazırlayıp getirmek için salondan tekrar çıktı. Bu arada ben üstümü değiştirip onu beklemeye ve ondaki bu rahatlığı görünce bu gece kesin birşeyler olacak diye heyecanlanmaya başlamıştım.
Aysun elinde meyve tabağı ile extradan bir bardakla geldi ve “Bugün Felekten bir gece olsun benim için, ben de içecem, hiç içmedim çabuk sarhoş olurum, ama senin bana bir kötülük yapmayacağından eminim!” dedi. Ben ise, “Aslında senin gibi bir kadına hangi erkek birşeyler yapmak istemez!” diyerek sözde şaka yapmıştım. Gülüşerek, oturup içmeye ve sohbete başladık. Aysun bana, Gerçekten beni, söylediğin gibi her erkeğin isteyeceği bir kadın olarak mı görüyorsun, yoksa iltifat olsun diye mi söyledin? diye sorduğunda, içimden hayallerinin kadınına bu sefer ulaşacağıma dair hisler belirmişti. Başladım onun hoşuna gidecek laflar etmeye. Aradan bir saat falan geçmişti. Bn nerdeyse şişeyi bitirmek üzereydim, ama Aysun halen ikinci bardağındaydı, “Neden içmiyorsun? Yoksa bu söylediklerimden sonra sana birşeyler yaparım diye mi korkuyorsun?” dedim. Gülerek, “Neden olmasın? Madem her erkeğin arzulayacağı tipte bir kadınım ve sen de 10 gündür bekarsın, ne olur ne olmaz, ben yine de fazla içmeyim!” dedi.
Ben artık kendimi tutamaz haldeydim, hayallerimin kadını ile bir odada baş başa içki içiyordum ve o kadının Sexy vücudunun yarısından fazlası açıktı. İçkinin de vermiş olduğu cesaret ile Aysun hakkında düşüncelerimi bir anda söylemiştim. Ama Aysunda hiç bir şaşkınlık belirtisi falan yoktu, onu beğendiğimi zaten bildiğini söyledi. Ben de, “Evet seni çok beğeniyor ve arzuluyorum!” dedim. Aysun, “Yaa kocamı çok seviyorum, ama aslında ben de değişiklik istiyorum, çünkü eminim ki kocam da bazen değişiklik yapıyordur!” dedikten sonra, ben bir anda dudaklarına yapıştım. Önce, “Dur yapma!” diyerek ben itmeye çalıştıysa da, sonra karşılık vermesiyle müthiş bir şekilde öpüşmeye başladık. Adeta birbirimizin dudaklarını koparacakmış gibi, yaklaşık 10 dakika kadar öpüştükten sonra, ben boynundan yalamaya başlayarak tişörtünü yukarı sıyırdım ve göğüslerini öpüp yalamayla emmeyle devam ettim. Elimi de şortunun içine soktuğumda ise, Aysun un sıcacık ve nemli amı iyice sulanmaya başladı…
Aysunun amını okşayıp parmaklayarak onu Orgazm ettikten sonra şortunu çıkarıp, bacaklarını ayırdım ve vıcık vıcık olmuş amını yalamaya başladım. Aradan 4-5 dakika geçmişti ki Aysun müthiş bir titremeyle birkez daha Orgazm olup ağzıma boşalmıştı. Ben ise senelerdir hayal ettiğim kadının ağzıma işer gibi boşalmasına aldırış etmeden amını ve amının sularını yalamaya devam ediyordum. Aysu sakinleştikten sonra yalama sırası ona gelmişti, beni koltuğa oturtup şortumu çıkardı ve kazık gibi olmuş yarağımın zonklayan başını ağzına alarak yalamaya ve emmeye başladı. Yarağımı kudurmuş gibi emiyordu. Aysunun ağzına boşalmamak için kendimi zor tutuyordum. 10 dakika kadar yaladıktan sonra bıraktı ve “Hadi sok amıma da, senin de kadının olayım artık!” dedi ve koltuğa yatarak bacaklarını ayırdı, eline tükürüp amına yedirdikten sonra, “Hadi gel, gir içime!” dedi…
Aysunun bacakları arasında yerimi aldım ve yarrağımı kökünden kavrayarak başını senelerdir sikme hayalleri kurduğum amcığa yerleştirip, yavaş yavaş soktum. Dibini bulduğumda gidip gelmeye başlayacaktım ki, Aysun “Yavaş sik, tadını çıkarmak istiyorum!” dedi. Ben de aynen onun dediği gibi yavaş yavaş pompalamaya başladım. Ama malesef, herzaman uzun süreli siken ben, heyecandan mıdır nedir, daha 4-5 dakika geçmeden büyük bir titremeyle amının içine boşaldım. Çok erken boşalmıştım, ama hiç te bu kadar zevkli bir boşalmam olmamıştı. Kalbim yerinden fırlayacakmış gibi atıyordu, Aysunun üstüne yığılıp kalmıştım. Üstünde 10-15 dakika kadar onu öperek kendime gelmeye çalıştım. Biraz dinlendikten sonra benim yarrak yeniden canlanmaya başladı. Tekrar onun her tarafını yalayarak, özellikle de o muhteşem götünü yalayıp, Aysunu domaltıp arkasında yerimi aldım. Arkadan amına geçirip sikmeye başladım. Ve bu sefer çok daha uzun süren bir sikişten sonra yine amına boşaldım…
O gece Aysunu sabahın altısına kadar, 3 defa daha siktim. Aysun bitkin bir şekilde kocasının yanına yatmaya giderken, ben de bitkin bir şekilde zor attım kendimi yatağıma. Sabah bir elin sikimin üstünde dolaştığını hissederek uyandığımda, Aysun butün güzelliği ile karşımda bana bakıyordu, “Günaydın erkeğim!” diyerek beni öptükten sonra yarağıma sarıldı. Saate baktım, saat 10:00’u geçiyordu, “Remzi nerede? Yakalanmayalım!” dedim. Aysun da, “Şimdi çıktı, ekmek almaya şehir merkezine gitti, yarım saatten erken gelmez, kim bilir böyle bir fırsatı birdaha nezaman buluruz!” diyerek, yarağımın üstüne oturdu. Kocası gelmeden bir posta da sabah sikişi yaptık…
Gerçekten de o günden sonra çok az fırsat oldu, ileriki günlerde kayınçomun karısını anca iki defa daha siktim. Birbuçuk aydır fırsat çıkıp ta sikemiyorum ve bu da beni deli ediyor. Karım da daha Türkiyede tatilde…

24 Kasım 2018 Cumartesi

Sarma Getiren Komşumun Karısını Siktim

Bu anlatacaklarım bundan 1 hafta önce yaşanmıştır, buraya yazma sebebim ise az önce bu sitede çok güzel bir yazı okudum ve benim de hikayemi yazmam gerektiğini düşündüm. Ankarada bir Üniversitede öğrenci olarak bulunmaktayım. Balgat semtinde (tutucu bir mahallede) 3 arkadaşımla ev tuttuk. Muhafazakar bir mahallenin biraz hareketli gençleriyiz aslında. Bundan 1 ay önce evde tek başımayken kapı çaldı. Açtım, 30’lu yaşlarda bir adam vardı kapıda, alt komşumuz olduğunu, eşinin yaptığı sarmalardan bize de getirdiğini söyledi. O sıra muhabbet etmeye başladık. İsminin Ali ve öğretmen olduğunu, akşamları eve geç ve yorgun geldiğini, bizden gelen sesten çok rahatsız olduğunu söyledi. Kendisinden özür diledik. Muhabbetimiz koyulaşmıştı Aliyle artık.
Bir akşam balkonda sigara içerken alt balkonda bir tıkırtı duydum. Eğilip baktığımda karşılaştığım manzara inanılmazdı, altında kısa bir şort, üzerinde ise göğüslerini neredeyse tamamen gösteren bir bluz giymiş olan bir bayan vardı. Alinin karısı olmalıydı bu. Mutfaktan balkona sızan ışık onu adeta bir güneş tanrıçası gibi göstermekteydi. Vücudunun güzelliği her hücremi titretti. O da benim gibi sigara içiyordu. Eğilip bir iyi akşamlar dilesem mi diye düşünürken, oturduğu sandalyeden küllüğe meyletti ve o sıra şortunun altındaki gizli hazinenin bir kısmını görmüş oldum. İçinde siyah renkte bir tanga vardı ve çatala doğru olan kısmı dantelliydi. Ben artık konuşabilecek durumda değildim zaten ve adeta süzülürmüş gibi mutfağa geçti, ışığı söndürdü. Bütün gördüklerim hafızama kazınmıştı, ekleme yaktığım diğer sigaramla onu sikmenin planlarını yapmaya başlamıştım bile. Bunun için en iyi yol Türk adetlerini kullanarak, gelen tabağın boş döndürülmemesi olabilirdi.
Bir sonraki gün okulum yoktu, öğlene doğru kalkıp marketten irmik tatlısı yapmak için malzeme almaya gittim. Yemek konusunda gayet maharetliyimdir. Malzemeleri alıp bir an önce işe koyuldum. Yaklaşık yarım saat sonra tatlım hazırdı. Hemen üzerimi giyindim ve alt katın kapısını çaldım. Evde olduğunu biliyordum, çünkü Ali ile konuşurken eşinin çalışmadığını öğrenmiştim. Kapıyı çaldım, açtı. Öylece kalakalmıştım. Üzerinde dün akşam gördüğüm kıyafetler vardı. Küçük bir gülümsemeyle, üst komşuları olduğumu söyledim ve kendimi tanıttım. Gönderdiği sarmaların ne kadar lezzetli olduğunu söylerek iltifatlar yağdırmıştım. Kapı muhabbetimiz iyi derinleşti. Kendisi de bizim üniversiteden mezun olalı 2 sene olmuş. Benim de son senem olduğunu falan anlatarak konuyu iyice uzatma çabalarına girişmiştim
Yaklaşık 15 dakikalık kapı sohbetimizde ben devamlı göğüslerine bakıyordum. Aslında onu çılgınlar gibi arzuluyordum o an, ama bir anda üzerine saldıramazdım. O da göğüslerine baktığımı fark ediyordu ve konuşurken iyice ön plana çıkartmaya çalışıyordu. Benim aletim kazık gibi olmuştu bile. Onun da benim aletime bakmaya başladığını fark ettim. Çok büyük bir aletim yok aslında, 17 cm, ama biraz kalın, yani üzerimdeki eşofmandan rahatlıkla belli oluyordu, ama umurumda bile değildi. Ben onun göğüslerine, o benim aletime bakmayı sürdürerek devam ediyordu sohbetimiz. Bir an sonra içerden telefonu çaldı ve içeri geçti. Kapı açıktı. Acaba içeri girip onu çılgınlar gibi siksem mi diye düşünürken terlemeye başlamıştım bile…
15-20 saniye sonra gelip, bana teşekkür etti, elinde telefonu vardı. Ben de teşekkür ederek evime çıktım, ama onu halen çılgınlar gibi arzuluyordum. Aradan yarım saat geçmişti ki, kapı çaldı. Açtım, o idi. Beni az önce beni kovar gibi gönderdiği için özür diledi ve “Bana ikram edebileceğin bir çayın var mı?” diyerek içeri girdi. İşte, onu çılgınlar gibi sikeceğim an geldi dedim içimden, buyur ettim ve ocağa su koydum. Evin yapısından konuşmaya başladık. Bana, “Senin odan neresi?” dedi. 3 oda da yan yana bizim evde, gösterdim, benimki kapıya en uzak olandı. “Anlamalıydım!” dedi. “Neyi?” dedim. “Kocam herzamanki gibi yorgun bir halde götünü dönüp yatıp uyurken ben bazı geceler senin sevişme seslerinden uyuyamıyorum, ama neyse…” dedi. “Devam et!” dedim. “Yatakodama gelen seslerinizle azıyorum!” dedi.
(Benim de arada gidenim gelenim olur hani). “Kusura bakma, birdahakine ya daha sessiz yaparım, ya da seni de çağırırım!” dedim. İkimiz de hafifçe güldük. Aslında ikimiz de istiyorduk bunu, ilk hamleyi beklemekteydik. Evde sadece poşet çay vardı, yaptım ve geldim. O salonda koltukta oturmuş beni bekliyordu. Ben onun o göğüslerine, o benim aletime bakıyorddu. Elimde çay varken saklayamazdım, zaten saklamak isteyen kim ki  Çayı üzerine iyice yaklaşarak verdim, sikim neredeyse ağzına girecekti. O da heyecanlandı. Sonra yanına geçip oturdum, göğüslerini daha iyi görebilmek için. Konuşmaya devam ettik. Konu seks idi halen. Ben ona kocasıyla ne sıklıkta yaptığını sordum. “Haftada 1! deyince, “Ooo, senin işin çok zor öyle bir tiple! Ben evli olmadığım halde haftada en az 2-3 kez yapıyorum!” dedim, güldük. “Zaten şu sizden gelen seslerle mastürbasyon yaparak tatmin ediyorum kendimi!” dedi…
“Senin gibi güzel bir kadına yazık olmuş!” dedim. “Bence de, ama yaptım birkere böyle bir hata işte…” dedi. Artık dayanamıyordum, onu deliler gibi sikmek istiyordum ve şu an avuçlarımın içindeydi. “Evet, hangimiz hatalar yapmıyoruz ki?” diyerek elimi yavaşça bacağına koydum. Onu sikmek istediğimi hissettiği için biraz ürktü, “Çok hızlısın!” dedi. “Senin için deliriyorum!” dedim ve elimi yavaşça bacak arasına götürmeye başladım. Bacakları o kadar güzeldi ki, daha eşofmanımın içindeyken boşalacaktım. Elimi amına götürürken tuttu ve kendisi götürdü, iyice bastırdı amına. Göz göze bir haldeyken öpüşmeye başlamıştık. Kendimi o kadar iyi hissediyordum ki, onu birazdan deli gibi sikecektim. Deliler gibi öpüşürken elimi şortunun içine soktum, amı pürüzsüzdü. Elimi amına iyice sürtmeye, klitorisi ile oynamaya başladım…
“Hadi şu meşhur odanın marifetlerini bana da göster!” dedi. O önde, ben arkada odama gidiyorduk. Kalçaları taş gibi duruyordu. Odama geçtik, üzerindeki bluzü ve sutyeni çıkarttım, göğüsleri o kadar diri duruyordu ki anlatamam. Yalamaya başladım göğüslerini. O da tişörtümü çıkarttı. Deliler gibi sevişiyorduk. Yavaşça şortunu ve tangasını indirdim. O an gelmişti artık ve amını yalamaya başladım. Amının dudaklarını bir vantuz gibi emiyordum. Sulandı 2 dakikada, boşaldı. Sularının hepsini yaladım…
Sıra ondaydı, eşofmanımı ve donumu çıkardı, sikimle yüzyüze kalmıştı. “Biraz büyükmüş!” dedi. “O kadar sesi nasıl çıkarttırıyorum zannettin?” dedim. Ağzına almaya başladı. 40 yıllık orospu gibi yalıyordu. O kadar çok sıkıyordu ki, kopartacak zannettim. Elimi kafasına götürdüm bastırmaya başladım. Neredeyse taşşaklara kadar girecektim ağzına. Kötü oldu bir an, “Devam et!” dedim, deli gibi saxo çektiriyordum. “Yeter, yatağa yat!” dedim. Sırtüstü uzandı. Bacaklarının arasından o daracık amına girdiğimde hiç çıkmak istemedim. Deli gibi sikiyordum. Birkaç farklı pozisyonda siktikten sonra, “Boşalacağım!” dedim. “Ağzıma istiyorum!” deyince ağzını spermle doldurdum…
Biraz yatakta uzanıp kendimize geldik. Elleşmeye başladık, benim alet yeniden sertleşmişti. Sıra götündeydi, mutlaka o götü de sikeliydim. Ters çevirdim, anladı, “Ordan olmaz!” dedi. “Neden?” dedim. “Kocam beni hiç götümden sikmedi, acır!” dedi. “Merak etme acıtmayacağım, bana güven!” tarzı laflarla ikna ettikten sonra banyodan vazelini aldım geldim. Sikime ve götüne sürdüm, başını dayadım ve bastırdım. “Ihhhh! Lütfen yapma!” dedi. “Merak etme daha fazla acımayacak!” dedim ve biraz daha ilerledim. Gözyaşı akmaya başladı. Artık dayanamıyordum ve bir anda hepsini kökleyiverdim. Deli gibi bağırdı, iyice ağlıyordu. Fakatben götüne git gel yapmaya başlamıştım bile. Bir süre sonra acısı zevke dönüştü, artık zevkten inliyordu altımda. “Kocan senin bu götünü nasıl sikmedi, bu göt sikilmez mi hiç?” diyerek pompalıyordum. O da, “Sik aşkım, sik beni!” diye inliyordu. Benim vuruşlarım iyice sertleşmişti ve en sonunda götüne boşaldım.
Ogün banyoda buna birer posta daha amdan götten kaydım, karı müptelam oldu. O hafta 2 kez daha siktim onu. Artık ne zaman istesem kapısındayım, deliler gibi sikişiyoruz!

LCD TV Sayesinde Kaynımın Çıtır Karısını Siktim

Herkese selam arkadaşlar, ben Ömür, 38 yaşında ve 1,75 boyundayım, evliyim. Sizlerin göndermiş olduğu sex hikayelerini büyük zevkle okuyorum, hepinize teşekkürler. Ben de bir sex anımı yazıp, sizin de hoş vakit geçirmenizi istedim.
Yazın eşimle tatil için Sivasa, kaynımlara gittik. Hoş beş, hal hatır, gezmeler derken 1 hafta geçmişti. Kaynım resmi dairede çalışıyor, karısı da evhanımı, geçinip gidiyorlar. Akşam evde TV seyrederken kaynım, “Enişte yarın alışveriş merkezinde büyük indirim varmış, TV’ler yarı fiyatına, yarın ablamla gidip bana bir 106 ekran HD LCD TV alırmısınız?” dedi, ben de, “Olur!” dedim. Eşim hemen, “Ben anlamam, Hülya ile gitsinler, Hülya beğensin alsın!” dedi. Bu arada Hülya kaynımın karısı, 27 yaşında, minyon tipli, 50 kilolarda, sarışın, beyaz tenli, güzel bir bayandır. Hülya da, “Abla çocuk ne olacak?” dedi. Hülyanın bir çocuğu var ve henüz 1 yaşında. Eşim, “Çocuğa ben bakarım, siz gidin alın!” dedi. Eşimin bu teklifini onayladılar.
Sabah erkenden kaynımın karısı Hülya ile mağazaya gittik. Mağzanın önü çok kalabalıktı, millet birbirini ezecek durumdaydı. Tabii yarı fiyatına TV almak için sabah 6 dan beri bekliyorlar. Hülya, “Enişte kalabalıkta birbirimizi kaybetmeyelim!” diyerek koluma girdi. Bu şekilde mağzanın açılmasını bekliyorduk. Gitgide kalabalıklaşıyordu ve biz kalabalığın tam ortasındaydık. Kol kola olmamız birşey ifade etmiyordu, ayrıca Hülyanın da arkasında erkekler vardı, rahatsız olduğu yüzünden belli oluyordu. “Enişte çok kalabalıklaştı, ezileceğim, en iyisi önüne geleyim!” diyerek önüme geçti. Ben de ellerimi omuzuna koyarak Hülyayı muafaza ediyordum. Kalabalık sıklaştıkca Hülyayla vücutlarımız bütünleşiyordu. Hülyanın boyu kısa olduğu için kalçası aşağıda kalıyor, beli önüme dek geliyordu. Vücut ısısını ve kokusunu hissediyordum. Benim yarak ayaklanmaya başladı, ister istemez beline sürtünüyor, yarağım kalktıkça da zevk alıyordum. Bazen dizlerimi kırarak sürtünüyor, kalçalarının arasına denk getiriyordum…
Hülyanın tedirginliği artmıştı, ama yapacak birşey yoktu. Bir ara kafasını çevirip, “Enişte istersen vazgeçip eve dönelim?” dedi. Ben de, “Bekledik bukadar!” deyince sustu. Benim yarak artık iyice kıvamına gelmiş, nerdeyse boşalacak gibiydim. Ellerimi Hülyanın beline doladım, ses çıkarmadı. İkimizde de kumaş pantolon ve tişört vardı. Ben yarağımı aşağı doğru indirince, pantolon kumaş olduğu için çadır kurmuştum. Dizlerimi kırınca Hülyanın götüne tam denk geldi. Bana dönüp kaşlarını çatıp baktı. Ben de (yapacak bir şey yok!) gibi omuzlarımı kaldırarak gülümseyince, tekrar önüne döndü. Ben sürtünmeye devam ediyordum ve boşalmasınırına gelmiştim. Hülyayı kendime iyice bastırınca dayanamadım ve boşalmaya başladım. Pantolonumun önü batmıştı…
Mağzanın kapısı açıldı, artık içeri giriyorduk. Sonunda girdik de. Önüme baktım, ıslaklık belli oluyordu. Zar zor LCD TV’lerin olduğu bölüme gittik. Hülya göz ucuyla önüme bakıyor, ıslaklığı görüyordu. Ben de başkaları görmesin diye tişörtümü pantolondan çıkarıp önümü kapatmaya çalışıyordum. İndirimdeki LCD TV’leri arıyorduk, ama sıra bize gelene kadar hepsi satılmıştı. Zaten çok az sayıda varmış. Görevliye sorduk, “Yarın tekrar gelecek!” dedi. Biz de ufak tefek alış veriş yapıp eve gitmek için mağzadan çıktık.
Hülya hiç konuşmuyor, soru sorarsam kaçamak cevap veriyor, bazen de bana çaktırmadan önüme bakıyordu. Eve geldik, ben eşime, “Hava çok sıcak ve mağaza çok kalabalıktı, acil duş almam lazım!” diyerek banyoya kendimi attım. Sikim yeniden dikeldi, ama 31 çekmeyecektim, hıncımı gece Hülyayı hayalleyerek karımı sikmeye saklayacaktım. Eşim külotumdaki dölleri görmesin diye duş aldıktan sonra külotumu da elle yıkadım ve banyodan çıktım. Ben çıktıktan sonra Hülya, “Ben de çok terledim, ben de bir duş alayım!” diyerek banyoya girdi. Hülya da duşunu alıp çıktıktan sonra, ben traş olmak için tekrar banyoya gittim. Traş olurken aklıma geldi, hemen kapıyı kilitledim, kirli camaşırların içinde Hülyanın çamaşırını aradım ve külotunu buldum. Onun da külotu ıslanmıştı. Benim külota baktım, ben sıkıp öylece çamaşırların içine atmıştım, oysa külotum açılmıştı. Demek ki Hülya da benim külotuma bakmıştı. Traş olup banyodan çıktım…
Akşam kaynım geldi, “Ne yaptınız?” diye sordu. Ben de, “Kalmamış, yarın tekrar gelecekmiş, bu defa da siz ablanla gidin alın!” dedim. Kaynım da kabul edince, “Ama sabah erken gidin yoksa yine kalmaz!” dedim. Tamam dediler. Yatma zamanı gelmişti, eşimle gittik yattık. Yatağa girer girmez hemen soyunup karıma sarıldım ve onun külodunu sıyırdım. Karım da, “Dur biraz, uyusunlar da öyle sikişelim!” dedi. Benim sabrım yoktu, ısrar ettim. Karım, “Herif bu ne acele? Kudurdun mu?” dedi. Ben de, “Buranın havasından herhalde!” diyerek karımın külodunu çıkarıp amına yarağımı soktum. Karım, “Önce biraz sevişseydik ya?” dedi. “Sonra sevişiriz!” deyip sikişmeye başladık. Bir müddet sonra karımı üste çıkartıp yarağıma oturttum, çünkü bu şekilde karım hiç dayanamaz, hemen boşalır. Karım boşalınca altıma alıp sikerek ben de boşaldım. Biraz içinde durduktan sonra kalktım, yarağımı yıkamak için, ışığı yakmadan WC’ye gittim. Kaynımın yatakodasının önünden geçerken Hülyanın inleme sesi duyuluyordu. Demek ki Hülya da etkilenmiş ki, kocasıyla zevkle sikişiyordu. WC’ye girip çıktım, karımın yanına gidip yattım.
Sabah uyandığımda karım ve kaynım gitmişlerdi. Eşofmanla banyoya gidip duş aldım. Hülya da kahvaltı hazırlamıştı. Yıkandığı saçlarının ıslaklığından belli oluyordu. Hülyanın altında pijama ve üzerinde askılı penye bir tişört vardı, südyen de giymemiş, memelerinin uçları belli oluyordu. Bende ise eşofman ve üzerimde atlet vardı. Hülya mutfakta yürürken götüne baktıkça benim yarak kalkmaya başladı. Öyle kıvırarak yürüyordu ki, götünün tüm kıvrımları belli oluyordu. Normal yürüyüşü böyleydi, önceden dikkat etmemiştim. Benim yarak ayaklanmaya başlamıştı ve eşofmandan belli oluyordu. Ama gayet rahat hareket ediyordum vede bu gün ne olursa olsun Hülyayı sikeceğim diyordum kendi kendime. Birdaha bu fırsat elime geçmezdi.
Hülyayla kahvaltıya oturduk. Çocuk kucağındaydı. Kahvaltıyı yaptık. Çocuğu sevme bahanesiyle kucağından alırken memelerine dokundum, o da göz ucuyla bana baktı. Çocuğu aldım salona gittim. Hülya da işini bitirdi geldi, “Çocuğu uyutacağım, verirmisin?” dedi. Ben çocuğu verirken yine memelerine dokundum. Çocuğu alıp odasına götürdü, uyutup geldi. Ona, “Bizimkiler ne zaman gitti?” dedim. “1 saat oluyor.” dedi. Ben de, “Ooo, akşama ancak gelirler!” dedim. Hülya da, “Evet, ben en iyisi şimdiden akşamyemeğini hazırlayım!” dedi ve mutfağa gitti. Biraz salonda durduktan sonra ben de mutfağa gittim. Hülya ocakta birşeyler yapıyordu. Arkadan yanaştım ve “Ne yapıyorsun?” dedim. “Yemek!” dedi. Ben önümü kalçalarına dayayınca birden döndü ve “Ya enişte ne yapıyorsun sen?” dedi. “Hiiiç!” dedim…
“Enişte, yaptığın olmuyor ama!” dedi. Pişkince, “Ne yapıyorum ki?” dedim. “Daha ne yapacaksın ki? Mağzanın önünde, burada… Şu önünün haline baksana! Hiç saklamıyorsun da!” dedi. “Ne yapayım, sana dayanamıyorum!” dedim ve sarıldım. “Enişte yapma, hem duyulsa ne oluruz biliyormusun?” dedi. “Kimduyacak kız? Evde bir sen, bir ben varım!” dedim ve dudaklarına yumuldum. Hülya kaçmak istedi, ama bırakmadım. “Yapma enişte, gelirler şimdi!” dedi. “Akşama anca gelirler, o zamana kadar da seni 5 defa sikerim!” dedim ve tekrar dudaklarına yapıştım. Hülya bir müddet direndikten sonra karşılık vermeye başladı. Öpüşerek koridora çıkmıştık, duvara yasladım bunu, kollarını yukarı kaldırdım, parmaklarımızı birbirine kenetledim, bacağımı amına sürtüyor, dudaklarını emiyordum…
Tişörtünü çıkardım, memelerini tek tek ağzıma alıp emiyordum. Aşağılara indim, pijamasını külotuyla birlikte indirip çıkardım. Ayak bileklerinden yalamaya başladım. Yavaş yavaş yalayarak yukarı çıkıyordum. Amının etrafında dilimi gezdirdim. Hülya da bacaklarını ayırdı. Dilimi am dudaklarında gezdirince inlemeye başladı. Kafamı saçlarımdan tutup amına bastırıyordu. Amını yalarken bu arada ben de soyundum. Önünde oturdum, bacaklarını omuzuma aldım, amı ağzıma gelmişti. Dilimi amının içine sokuyor, çıkarıp amının etrafını emiyor, tekrar amına dilimi sokuyordum. Amı küçücüktü. Ayağa kalktım ve omuzumdan indirdim. Bacaklarını belime sararak, dudak dudağa öpüşüp dillerimizi emiyorduk. O vaziyette yatak odasına gittik…
Yatağa yatırdım. Ayak parmaklarını tek tek emiyor, yalıyordum. Hülyanın inlemeleri artmış, nefes alışları hızlanmıştı. Yalayarak amına geldim. Bacaklarını yukarı kaldırdım, amıyla göt deliği kabak gibi ortaya çıktı. Am dudaklarını yalayarak göt deliğine indim. Göt deliğini vakumlayarak emiyor, dilimi içine sokmaya çalışıyordum. Belli ki götten hiç yememişti. Ben sırayla amını ve göt deliğini yalarken Hülya titremeye başladı, boşalıyordu. Amı vıcık vıcık am suyula ıslanmıştı, hepsini yaladım. “Oooohhh, rahatladım benenişte!” dedi, fakat ben emmeye devam ediyordum. Yalayarak yukarı çıktım, memelerini emiyordum. Boynuna geldim. Boynunu emerken, “Moratırsın, fazla emme oraları!” diye mırıldandı. Göğsünün üstünde doğruldum, ağzına yarağımı getirip dudaklarına sürtmeye başladım. Ağzı okadar kücüktü ki, yarağımın kafasını ağzına alamıyor, sadece uç kısmını emiyor, dil gezdiriyordu…
Tekrar aşağılara, amına indim, tazecik amını yalamaya doyamıyordum. Hülya da artık sabırsızlanarak, “Yeter artık, sok ne olur yarağını!” diye inliyordu. Önünde doğrularak yarağımı amına sürtmeye başladım. Kafasını soktum. Alıştırarak sokuyordum. Hülya altımda kıvranıyor, “Ooooohhh çok güzel!” diye inliyordu. Yarağımı sonuna kadar soktum. Amı okadar dardı ki, yarağımı sımsıkı sarmıştı. İleri geri yaparak, amının sularının da yardımıyla içi iyice kayganlaşmıştı. Artık rahatça girip, yarıya kadar çıkarıp, tekrar sokuyordum. Hülya da, “Oooohhh canımmm, çok güzelmiş yarağının tadı, içimi yakıyor, sookkk, kökle amıma!” diye inliyordu, ben de kökleyip pompalayarak sikmeye devam ediyordum…
Sonra yatağa ben sırtüstü yatıp, Hülya da yarağımı amına sokup üstüne oturdu. Götünü sağa sola kıvırıp, yukarı aşağı zıplıyor, “Sik birtanem, soookkk!” diye inliyordu. Ben de memelerini okşuyor, sıkıyor, kafamı kaldırıp emiyordum. “Enişte mağzanın önünde yarağın nasıl kalkmıştı öyle, neredeyse pantolonumu yırtacaktı!” dedi. Ben de, “Pantolonunu değil göt deliğini yırtacağım şimdi!” deyip götünü parmaklamaya başlayınca, Hülya zıplamalarını hızlandırdı. Ben de hızlandım ve aynı anda birlikte boşalmaya başladık. Ben öyle boşalıyordum ki, döllerim bitmek bilmiyordu. Hülya üstüme yığıldı kaldı, yarağım halen amındaydı. Bir müddet sonra yarağım amından çıktı, Hülya da üstümden kalktı. Amından döller süzülüyor, bacaklarından aşağı akıyordu. Elini amına tutup koşarak banyoya gitti, belden aşağısını yıkayıp geldi. Ben de kalkıp yarağımı soğuk suyla yıkayıp geldim…
Yatakta birbirimize sarılmış yatıyorduk ki, çocuk ağladı. “Ben mamasını yedirip geleyim!” diyerek kalktı ve çocuğun yanına gitti. Hülya çocuğuyla ilgilenirken ben de dinlenmiş oldum. Benim yarak tekrar ayaklanmaya başlamıştı bile. Elimle yarağımı sıvazlayarak iyice kaldırdım ve “Hülya bitmedi mi işin daha?” diye seslendim. “Az kaldı, biraz sabırlı olsana!” dedi ve bir müddet sonra çıplak haliyle yanıma geldi. “Baksana şunun haline!” diyerek yarağımı gösterdim. “Bu ne yaa enişte? Ne azgın şeymiş bu, yine mi amistiyor?” dedi. “Hem am istiyor, hem de göt!” dedim. “Am olur da, göt olmaz!” dedi ve dudaklarımız birleşti. Hülya artık çekinmiyor, karımmış gibi davranıyordu. 69 olmuştuk. Hülya benim yarağımı emerken ben de onun amını yalıyor, göt deliğini okşuyor, götüne parmağımı sokmaya çalışıyordum. Göt deliğini iyice tükürükledim, işaret parmağımı göt deliğine soktum. Götünü parmaklayarak amını yalıyordum…
Sonra 69’dan çıkıp düzeldik, öpüşmeye başladık, boynunu ve göğüslerini emdim, yalayarak amına indim. Yine amının suları akıyordu. Hülyayı yüzüstü çevirdim, karnının altına yastık koydum, o da götünü yukarı kaldırdı. Suları akan amını yaladım. Göt deliği kıp kırmızıydı, göt deliğine ağzımı kapadım, emiyor dilimi içine sokuyordum. Hülya, “Çok hoşuma gidiyor, fakat bırak götümü de amımı sik, hadi canım, her an gelebilirler, yarım kalmak istemiyorum!” dedi. Doğruldum arkadan amına sokmaya başladım. Amı okadar güzeldi ve sikmeye doyamıyordum, ama yine de aklım götündeydi. Yarağımı amından çıkarıp göt deliğine dayayınca, ileri çekilip, “Orası olamaz enişte, hiç vermedim ordan! Hem alamam, seninki çok büyük, yırtarsın, ölürüm inan ki!” dedi. Ben ısrar edince, “Tamam, sadece kafasını deneyelim, olursa hepsini alırım! Ama önce güzelce krem sür!” dedi…
Aynanın önünde duran kreme uzandım aldım, göt deliğine iyice sürüp parmaklamaya başladım. Şimdi parmağım daha rahat girmişti. Önce bir parmağımı, sonra ikinciyi soktum. Götü iyice alışmış ve açılmıştı. Parmaklarımı çekip yarağımın kafasını göt deliğine denk getirdim, hafif yüklendim. “Enişte yavaş ne olursun! Alıştırarak sok!” diyordu, ben de aynısını uyguluyordum. Kafası girince, “Aaahhh!” dedi. “Acıdı mı kız?” dedim, “Biraz…” dedi. İleri geri yaparak yavaş yavaş sokuyordum götüne. Sonunda köküne kadar soktum, hafif hafif ileri geri yaparak götünü sikiyor, parmaklarımla da amını okşuyordum. “Bak gördün mü canım, aldın işte!” dedim. “Evet aşkım, o kocaman yarağı götüme aldım ya, artık ölmem! Sik götümü aşkım, hızlı sik!” diye inliyor, zevk alıyordu. Götten yarağımı tam çıkarmadan, kafasına kadar çekip, geri sokuyordum…
Hülyanın amı yine sulanmış, parmaklarımı ıslatmıştı. O ana kadar kaç defa boşaldığını saymadım, ama yine inlemeye başladı, “Oohh bittim ben Enişteeee! Hadi sen de gel, mağzanın önünde boşaldığın gibi boşal, ama bu sefer götüme boşal, doldur götümü döllerinle enişte!” diye inliyordu. Hülyanın bu lafları beni tarik ediyordu, dahada hızlandım ve “Geliyorum aşkım!” diyerek Hülyaya kenetlenip götünün içine boşalmaya başladım. İkimiz de bitmiştik. Boşaldıktan sonra biraz dinlendik, sonra kalkıp sırayla banyo yaptık. Hülya bacakları ayrık ayrık yürüyordu. “Ne biçim yürüyorsun kız?” dediğimde, “Ne yapayım, götümü dağıttın! Ama pişman değilim, götten yemenin bu kadar güzel olduğunu bilmiyordum!” dedi.
Karımla kaynım şüphelenmesinler diye, onlar gelmeden evden çıkıp çarşıda dolaştım, akşam eve geç geldim. Geldiğimde kaynımın istediği LCD TV’yi almışlardı, keyifle hep beraber TV seyrettik. Diğerlerine çaktırmadan bazen Hülyayla göz göze gelip buse atıyordum. Hülya bir ara çerez getirmek bahanesiyle kalktı ve kaşgöz işaretiyle beni mutfağa çağırıp, “Sakın birdaha buse atma enişte, valla birdaha vermem! Hem görürlerse ikimizin de ocağı söner!” diye uyardı. “Tamam aşkım, daha dikkatli olurum!” deyip, Hülyanın götünü avuçladım ve elimizde çerezlerle salona gittik.
kart aidatı