Kızlığımı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kızlığımı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Aralık 2018 Salı

Kızlığımı verdiğim günden beri mutluyum

Slm ben bu sitede gerçekten yaşanmış olduğuna inandığım bir kaç hikayeyi okuduktan sonra hikayemi yazmaya karar verdim. ben 22 yaşında atletik fiziği olan 1.81 boy kilo 78 bir hafta sonu için akşamdan arkadaşla kalcaka şekilde kararlaştırdığımız tatil programımızda çadır uyku tulumu falan alıp şileye 2 gece kalmaya gidecektik ki alış veriş sırasında çadırı almak için araştırmalarımızı yaparken arkadaşla bize yardımcı olmak isteyen bir bayan görevli yanımıza geldi isminin filiz olduğunu söyleyerek çadırlarla ilgili genel bilgi verirken ben resmen onun göğüslerine odaklanmış bir vaziyette tamamen istem dışı dalmıştım bunun farkına varmış olacakki oda iyice göğüslerini dışarı iterek göğsünü kabartarak konusuyor bende fazla teferruatlı bir çadıra ihtiyacımız yok zaten yakın bir yere şileye gideceğimizi söyledim hafta sonu ben gitmeyi düşünüyorum ama yol problemi var deyince bu benim için büyük bir fırsat olduğunu anlamıştım hemen benim arabam var ve biz iki erkek arkadaş gidecektik mahsuru yoksa senin için bizimle gelebilirsin dedim oda ben evlede konusayım seni arasam olurmu deyip hemen telefon transferleri başladı gece sabaha kadar uyuyamadım mesaj bekledim ve nihayet sabah 6:30 sıaralrında mesaj geldi geçerken benide alabilrsin dedi muhteşem bir gün beni bekliyordu sabah gördüğümde gözlerime inanamadım kısacık bir şort ve süper bir badi vardı ve ooo muhteşem göğüsler dimdik ve kocaman ben bu şile yolu bitmez diye içimden sayıklarken arabayı arkadaşa verdim biz arkada oturduk ve sohbet etmeye başladık havadan sudan dreken bizimle takılacakmısın yoksa arkadaşların varmı deyince arkadaşlarım yok ssizin için soruın yokasa sizin yanızıda kalabilrim okeyinide alınca şileyede gelmiş olduk zaten ben ona anlattın bu çadırı hadi kur bakalımtabi arkadaşımı hemen aforoz etmek zorunda kaldım neyse çadırı çok kısa bir zamanda kurduk sabah erken saatte orada olduğumuz ve biraz ıssız bir koya gittiğimiz için kisler de yoktu kurka esnasında benim dalıp gitmelerim kısa temaslarım beni yeterice tahrik etmişti ve alet kalmıştı zaten çadırın içine girip yaptığımız eseri kontrol ederken benim aletin kalktığını fak etmiş olup arkasını döndü görmemezlikten geldi cadırın içinde eğilerek duruyoduk ve geri geri geelerek bana adeta yapıştı bira an kendini geri çekerek pardn falan yaptı ama ben çığrımdan çıkmıştım fili z sna bişey sorucam ama yanlış anlama dedim sen in erkek arkadaşın varmı dedim han daha önce den bişey yaşamışmı diye laf almak isterken o direk bana ben bakire değil demesi olayı hızlandırdı bikinisin giymek üzere soyunacağını söyledi ben çıkayı ozaman dedim hayır çıkmana gerek yok diyerek göz göze geldik ve uzun bir süre öyle kaldıktan sonra dudaklarına yapıştım az önce ben geri çektiği o kalçalara şimdi yapıştım belini kollarımla doladım bir yandanda soyuyordum akşama kadar avkit vardı ve çok iyi değerlendirmek vardı vakti inanılma zbir vucutla karşı karşıyaydım boynunu kulak memelerini ve sonunda o muhteşem göğüslerine kavuşmutum küçük ısırıklarla inliyordu daha fazla dayanamadım ve bir an önce içine girmek istiyordum ve o hayalimde fazla uzun sürmedi ve daracık amcığın içine girerken acı hissediyordu kendimi biraz geri çekerek sadece kafasını içinde öylece bir müddet kaldım bu arada kulagına aşk ve sevgi sözcukleri ve öpücükler kondururken o da kendini tamamen bana bıraktı sonra yavaş yavaş tamamen içine girdip köklemeye başladım 3 — 5 dakika bu şekilde seviştikten sonra göğüslerinin arasına boşaldım o gün 4 kere değişik fantezilerle birlikte olduk denize girip yemek yiyip seviştik onun içinde benim içinde süper bir gündü bu arada çadırın içinde ses çıkaramadan sevişmenin tadını anlatamam bir kaçkere daha hafta sonları buluşup gittik ama pansiyonlarda kaldık hepsinin tadı bir başkaydı

3 Aralık 2018 Pazartesi

Doktor Zorla Sikti Beni, Kızlığımı Bozdu Hayvan

Selamlar. sex hikayeleri beğeni ile okuyor, sürekli takip ediyorum. Çok ateşli birisiyimdir, iç dünyamda çok çeşitli fantazilerim ve hayallerim var, ama kimselere belli etmem tabii ki. Konyalıyım, Konyada yaşıyorum. 20 yaşındayım ve Üniversite 2. sınıftayım. Birçok kişi bilir, Konya biraz tutucu bir şehirdir. Ama aslında asla öyle değil, tutucu gibi görünüp herkes işi götürüyor bu şehirde :)) Bütün bunlara rağmen annem ve babam polis olduğu için, ben herzaman serbest ve korkusuz yetiştim. Birçok kişi korkudan bana yaklaşamazdı bile. En baştada dediğim gibi çok azgınımdır. Tip olarak esmerim, saçlarım omuzlarımda, yaşımdan dolayı popom göğüslerim falan taş gibidir. Beni Pınar Altuğa benzetirler, onun esmeriyim işte. Seks konusuna gelince, bugüne kadar 2 kişi ile çıktım, ikisiyle de sadece öpüşüp yüzeysel seviştim. Yani halen bakireydim. Hep sikilmek istesem de, kendimi kocama saklıyordum. Fakat herşey bir sene önce asla tahmin edemeyeceğim şekilde gelişti…
Karşı dairedeki komşularımızla hiç anlaşamıyorduk, çok suratsız, kendini beğenmiş, salak tipli ve yobaz insanlardı, biraz sonradan görmelerdi. 2 sene oturdular karşımızda, 10 ay kadar önce de taşındılar (siktir olup gittiler!). Karşı dairenin sahibi kiralık ilanlarını astı ve evin anahtarını bize bıraktı. Gelen kişileri bizim seçmemizi, gözümüzün tuttuğu iyi bir aileye veya memura vermemizi söylediler. Annemler de kabul etti. Daha sonra 2 hafta boyunca birçok kişi eve bakmaya geldi, ama anne ve babamın gözü hiçbirini tutmadı. Evi görmeye gelen en son 2 kişi vardı ki, sormayın gitsin! Pazar günüydü, hava bulanık ve soğuktu, ben evde eşofmanlarla oturuyordum. Kapı çaldı, açtım. Aman Tanrım! 2 tane Filinta gibi yakışıklı erkek gözlerime bakıyordu! “Buyrun?” dedim. “Şeyy, biz karşı daire için gelmiştik ama?” dediler. “Bir dakika!” dedim ve annemi çağırdım. Annem geldi, evi gösterdi onlara…
Yarım saat sonra adamlar gittiler. Akşam yemeğinde annem anlattı, ikisi de bekarmış, bir tanesi bankada memur, diğeri de daha bu sene mezun olmuş bir Doktormuş. “Temiz çocuklara benziyorlar, ne dersin evi onlara verelim mi?” dedi babama. Babam da, “Bence sakıncası yok, madem hemen ev tutup taşınmaları gerekiyormuş, verelim.” dedi. Ertesi gün ev sahibini çağırıp konuştuk, o da kabul etti. 3 gün içinde 2 bekar yakışıklı karşımıza taşındılar. Benim aklım hep Doktor olandaydı, uzun boylu, esmer, yeşil gözlü, kara kaş, kara kirpikler, iri dudaklar ve kaslı vücut, Off yaaa Offfffff! 27 yaşında, harika bir erkekti yaa! Onun da gözü bendeydi, farkındaydım. Sürekli beni süzüyor, konuşurken gözlerime derin derin bakıp beni delirtiyordu. Ama asla çizgimi bozmuyordum. Diğerinin nişanlısı vardı zaten, onun benimle yada başka kızlarla pek ilgisi yoktu. Doktor tam benlikti aslında, ama yapamazdım, çünkü çıktığım ve çok sevdiğim bir sevgilim vardı…
Aylar geçti ve aradamızdaki samimiyet de ilerledi. Artık anne ve babamı gördüklerinde daha içten selam verip konuşuyolardı. Annemler 3-5 kere onları yemeğe davet etmişti. Sonra bankacı olanın tayini çıktı bu yaz ve Samsuna gitti. Doktor olan ise tek kalmaya başladı. Doktorla sürekli karşılaşıyorduk, birbirimize MSN’lerimizi de vermiştik, MSN’de de sürekli konuşuyorduk. Bazen Doktorla konuşurken aklıma sevgilim geliyordu ve kendime kızıyordum. Birgün Konya Zafer meydanında sevgilimle el ele gezerken, Doktorla karşılaştık. Doktor kıskanarak baktı. Ayak üstü 2-3 dakika konuştuktan sonra, “Annenlere selam söyle.” dedi. Doktor yanımızdan ayrıldığında sevgilim çok kızmıştı, “Bu neden böyle annene selam söyle dedi?” diye. Ben de, “Aşkım ya, o bizim komşumuz, ondan.” deyip geçiştirdim. Akşam eve geldiğimde Doktor MSN’deydi ve bana, “Yanındaki o şanslı çocuk kimdi?” dedi. Ben de kızgın bir şekilde, “Seni hiç ilgilendirmez! Ama çok merak ettiysen söyleyim, sevgilimdi!” dedim ve çıktım MSN’den. Daha sonra 3 gün hiç MSN’de yazmadım ona, amacım onu daha da kıskandırmaktı. Bunu neden yapıyordum, ben de bilmiyordum…
Aradan 1-2 ay geçti. Doktor birgün eve bir kızla geldi. Kız Tıp’tan arkadaşıymış. Kız güzel, taş gibi bir kızdı. Kapıda karşılaştık, “Hayırdır?” dedim. Kız içeri geçti, Doktor dönüp pis pis sırıttı, “Ee bekar bir erkeğim, bazı ihtiyaçlarım var benimde, aşk olmayınca meşkle idare ediyoruz!” dedi ve göz kırpıp girdi. Onun da amacı beni kıskandırmaktı, anlamıştım bunu, ama ne tuhaf ki başarmıştı da. Bütün gece onların sikişmelerini hayal ettim ve deli oldum! Sabah kalkıp fırına ekmek almaya gidiyordum, kapı açıldı Doktor da çıktı. “Hayırdır Doktor, erkencisin?” dedim. “Hatuna kahvaltı hazırlamak istiyorum, gecenin mükafatı olarak!” dedi. Hem bozulmuştum, hemde kızmıştım. Bana ne oluyorsa?
Yazın sonlarına doğru Mersindeki yazlığımıza gidecektik. Babam Doktora, “Sevgilini de al, siz de gelin Doktor oğlum.” diye espiri ile davet etti. Doktor da şaka ile karışık, “Valla süper olur…” diyerek hemen kabul etti. Bir hafta içinde hazırlanıp yola çıktık. Bendeki kıskançlık mı, yoksa kızgınlık mı bilmiyorum, ama o kızdan hiç hoşlanmıyordum. Doktor ise beni delirmteye çalışır gibi sürekli kızla sarmaş dolaş, ara ara annemlerin görmediği yerde kızı öpüp sıkıştırıyodu falan. Deli oluyordum resmen sinirden. Yazlığımız 3 katlı Triplex. İlk katta salon, mutfak, tuvalet ve banyo var, ikinci katta 3 tane oda ve banyo, son katta ise bir tane oda ve balkon vardı. Doktor, sevgilisi ile son kata çıktı, biz ise annemlerle orta kattaki odalarımıza gittik. Annemler genelde yazlıkcı komşularla takılıyordu. Doktor salağı ve sevgilisi de sabah akşam gezip, sikişiyordu! Bense bu duruma deli oluyordum. Sanki birbirimize inat yapar gibiydik bazı şeyleri, ben de Doktoru çılgına çeviriyordum, bikini ile güneşlenip, ıslak ıslak sudan çıkıyordum, erkeklerle samimi oluyordum, Doktor da bunlara çıldırıyordu. Hergün sarhoş gelip, sevgilisini iyice sikiyordu eminim, hafif iniltilerini duyuyordum hep. (Aslında Doktorla sikişmeyi ben de istiyordum, ama bunu nekadar istesemde birsürü engel vardı). Denize birlikte girdiğimizde, bilerek sikine sürtünüp delirtiyordum onu, uyurken kapımı hafif açık falan bırakıyordum. Biliyordu onu istediğimi, ama ilk adımı atmıyordu birtürlü…
Birgün annemler Mersinin bir ucundaki tanıdıklara gittiler ve gece orada kalacaklarını, sohbetin iyi olduğunu söylediler. Ben evde tek başıma TV izliyor, ve sevgilimle telefonda seks yapıyordum. Derken Doktor ve o Fahişe sevgilisi eve geldiler, kör kütük sarhoşlardı. Annemleri sordular, “Ayıp olmasın böyle görünmeyelim…” diyerek. “Yoklar…” dedim. Kız ayakta zor duruyor, zor yürüyordu. Doktor neşeli bir şekilde, güle güle kahkahalar ata ata orospuyla çıktı yukarı. 5 dakika sonra inlemeler duydum. Doktor bana inat sikiyordu sevgilisini. 10 dakika sonra Doktor aşağıya indi, yanıma gelip, öylece gözlerime bakıyordu. “Kız arkadaşın nerde?” dedim. “Uyudu, çok içti, kör kütük, ee rahatlattım da az önce, sabaha kadar zor uyanır Kaltak!” dedi. Ben de kızgınlıkla, “Ben yatıyorum, sana iyi geceler!” dedim, odama çıkacaktım ki, “Biraz daha otur hadi, konuşalım!” dedi. Çok çekici görünüyordu, üstüne atlamamak için zor tuttum kendimi. Hafif sarhoşluğu da beni delirtiyordu, ama istifimi bozmuyordum. Sadece bakışıyorduk…
Doktor bana, “Seni düşünüyorum!” dedi. “Ne?” dedim, şaşırmıştım. “İlk gördüğüm günden beri hep seni düşünüyorum!” dedi. “Ne saçmalıyorsun sen ya?” falan dedim. Kolumdan tutup, “Anlamamazlıktan gelme, deliler gibi arzuluyorum seni!” dedi. “Bırak kolumu!” deyip odama çıktım, kapıyı da kilitledim. Arkamdan geldi, “Aç neolur konuşalım!” dedi. “Git başımdan, saçmalama!” dedim. Kapıyı zorlamaya başladı. Açtım ve “Ne diyeceksen de!” dedim. Birden dudaklarıma yapıştı, deli gibi öpüyordu beni. Nasıl oldu bilmiyorum, kendimi bıraktım ona. O harika elleri ile vücudumu okşuyordu. Üstümdeki yazlık elbisenin fermuarını arkadan açıp, elbisemi aşağı indirdi. Karşısında sütyen ve külotla kalmıştım. Bana öyle bir sarılıyor, vücudumu öyle bir okşuyordu ki, bir anda sütyenimi ve külodumu da çıkardı! Ben ki sevgilimle sevişirken bile südyen ve külodumu hayatta çıkarmazdım. Kendisi de şortunu çıkardı, ikimiz de çırılçıplaktık. İnanamıyordum yaptığıma, kudurmuştuk sanki…
Bir anda başını bacak arama gömüp, amcığımı delirmiş gibi somurmaya ve “Harika! Harika!” diyerek iniltiler çıkarmaya başladı. Ben ayaktaydım, o ise önüme çökmüş, amcığımı emiyor, bense başını amcığıma bastıryordum. Çılgın gibiydik. Derken bir sesle irkildik ve aşağıdan annemlerin sesi geldi. Hayatımda okadar telaşlanıp korktuğumu hatırlamıyorum. Doktor hemen kalktı ve “Sessiz ol!” dedi. Hemen toparlandık. Doktor hemen sessizce üst kattaki odalarına çıktı. Ben de odamın kapısı kilitleyip, yatmış görünümü verdim. 15 dakika içinde annemler odalarına çıkıp yattılar. Aklım Doktordaydı, utanç ve arzu ile ne olacağını düşünüyodum. Doktor mesaj attı bana, “Sen bir harikasın!” diye. Cevap vermedim. Ertesi gün ise hiç yüzüne bakmadım. O ise sürekli benimle konuşmaya çalışıyor, kimseye belli etmese de, ne olduğunu anlamaya çalışıyordu…
Öğle vakti denizden yazlığa geldiğimde, Doktorun balkonda oturduğunu gördüm, tam kapıdan giriyordum ki, “Nihan gelsene, yalnız kaldım!” dedi ve güldü. Ben duymamış gibi yapıp, odama gidiyordum, annem mutfaktan, “Bak Doktor çağırıyor seni, git bakalım, sevgilisi terketti!” dedi ve güldü. Gittim ve balkonda yanına oturdum. Kulağıma eğilip, “Kız arkadaşımı siktir ettim! Seni düşünmeden yapamıyorum!” dedi. “Bana ne?” deyip kalktım, odama inecektim. Doktor arkamdan geldi, bana sarılmaya çalışıyordu. “Yapma annem var evde!” dedim. Beni öpmeye başlayınca, iteleyip kurtuldum ve odama gittim.
Akşama doğru annem hazırlanmamı söyledi, “Akşam deniz kenarında bir yere götürecek baban.” dedi. Doktor ise gelmeyeceğini söyleyip teşekkür etti. Şaşırmıştım gelmediği için. Kendime kızdım, bir de senden hoşlandığını, arzuladığını söylüyor, ama gittiğin yere gelmiyor diye. Neyse akşam oldu şehrin biraz dışında kayalık bir çevrede harika bir balık lokantasına gittik. Yemeğimizi falan yedik eğlendik, ama aslında aklım hep Doktordaydı. Garsona WC’nin yerini sordum, kayalıkların biraz ötesinde olduğunu söyledi. Gittim ve çok pisti. Babamdan arabanın anahtarını aldım ve yakındaki benzinliğin WC’sine gitmeye karar verdim. Tam arabaya binecekken Doktor geldi. Çok şaşırmıştım. “Sus ve atla hadi arabaya, ben bırakırım benzinliğe!” dedi. Etraftan dikkat çekmesin diye binmek zorunda kaldım. Bindim ama hiç konuşmadım. Benzinlikte inip çişimi yapıp çıktım, arabaya bindim. Doktor arabayı karanlık bir köşeye çekip, “Ne yapmaya çalışıyorsun?” diye sert sert çıkıştı. Ben ise pişman olduğumu ve böyle şeyleri ailem duyarsa kötü olacağını söyledim.
Doktor beni kolumdan tutup sarsmaya ve bir anda hayvan gibi sert davranmaya başladı. Korkmuştum. Arabadan inip, “Yürüyecem!” dedim, çok uzak değildi lokanta. Aarkamdan inip kolumdan tuttu beni, filmlerdeki gibi bir olay yaşıyordum, ama işin tuhaf yanı filmlerde kız kaçabiliyordu, peki ben ne yapacaktım? Hızlı hızlı yürüyüp koşmaya başladım. Beni tuttuğu gibi kayalık ve kumsalın olduğu dar karanlık alana çekip yatırdı. “Yapma!” diye yalvarsam da, “Yeter artık, bir senedir gösterip vermemenden, kendini geri çekmenden yoruldum!” dedi. Hayvanlaşmıştı sanki. Beni yatırıp, zorla külodumu yırtarcasına çıkardı. Kendi pantolununu da indirdi ve üzerime yattı! İnanmıyordum yaşadığım olaya, dehşetti! Kurtulmak için çırpınsam da fayda etmiyordu. Hayvan herif zorla soktu sikini amıma! Kızlığımı bozdu! Resmen tecavüz ediyordu bana! Hayvan gibi gidip gelmeye başladı. Ağlasamda faydasızdı. Tarifi imkansız bir acı ve zevk ile kıvranıyordum. Zorla siktiği yetmiyormuş gibi, 3-5 dakika kadar sonra içime boşaldı hayvan herif! Bacak aramda kan ve spermleri hisedebiliyordum. Hareketsiz kalakaldım, o da üstümde kaldı öylece…
Çalan telefonumun sesi ile irkildik ikimiz de. Anemler arıyordu. Açtım, “Geliyorum anne, midem fena bozulmuş, anca çıktım.” dedim. Hiç konuşmadan toparlandık, deniz suyuyla bacaklarımı ve amımı yıkayıp, arabaya binince de mendille sildim kuruladım. Ve annemlerin yanına gittik. 4 gün sonra Konyaya döndük. Bu 4 gün boyunca Doktorla tek kelime etmedim. Konyaya gelince sevgilimden ayrılmak zorunda kaldım. Şuan çok acı çekiyorum, ayrılsamda sevgilimi çok özledim ve halen seviyorum, ama Doktor bana, “Benimle evlenceksin! Bu işin başka çözümü yok!” diyor. Yavaş yavaş Doktorla evlenme düşüncesini benimsedim, başka çarem mi var sanki? Durum böyle olunca da Doktorla sikişmeye devam ediyoruz. Ayak üstü 5 dakika sikişiyoruz hergün. Ama o hoşgörülü yakışılıklı tatlı Doktor gitti, sanki yerine canavar gibi kıskanç, sert ve psikopat bir adam geldi! Onunla ne yapacağımı bilmiyorum. Ama şu da bir gerçek ki, onunla gizli gizli sikişmek beni delirtiyor. Böyle giderse ondan kopamam ve evlenirim galiba. ‘Fatmagül’ün suçu ne?’ olayı, ‘Nihan’ın suçu ne?’ gibi oldu…

24 Kasım 2018 Cumartesi

Babama Kan Veren Adama Kızlığımı Verdim

Adım Necla. 22 yaşında, kısa boylu, iri memeli, dar belli, dolgun kalçalı, kendime göre sexy birisiyim. Ama boyumun kısalığı nedeniyle erkeklerin hep tercihinin dışında kalmış, Kuaför dükkanı işleten bir bayanım. Dükkanımda kadınların çeşit çeşit sikiş fantazilerini dinleyerek sekse ilgim ve merakım giderek artıyordu. Kendime erkek arkadaş edinir, çoğunlukla daha ilk buluşmamızda, en fazla ikinci veya üçüncü buluşmamızda ise ayrılırdık, hep sorun boyumun kısa olmasıydı (boyum çok kısa, hatta bazen bana Cüce diye takılırlar!). Bu olay canıma tak etmişti, ama ne çare, bayanlar sikişmekten anlattıkça ben kuduruyor, boyama odasına geçerek amıma basıyordum parmağımı…
Babamı, arabasını yıkarken düşmesi sonrasında kanamasının devam etmesi nedeniyle hastaneye yatırmıştık. Erkek kardeşimizin olmaması, diğer iki ablamın da evli olmaları, annemin de (2 sene önce) ölmesi nedeniyle, babamın yanında ben kalıyordum. Babamın kaldığı oda 3 kişilik bir odaydı ve herkesin refakatçısı vardı. İçlerinde tek bayan bendim ve herkes gibi koltuklarda uyukluyordum. Bir ara yukarı köylerden bir hasta daha geldi, onu da taburcu olan hastanın yatağına yatırdılar. Onun da yanında erkek refakatçı kalıyordu ve ben yine koltuklarda uyumaya devam ediyordum. Babamın kanaması devam ettiği için de bırakmama izin verilmiyordu. Hemşire bana, babam için acil olarak kan bulmam gerektiğini, stoklardaki kanlara ilave yapılması gerektiğini söyledi. Babamın kanı ise zor bulunuyordu. Tanıdığım herkesi aradım, ama kan verecek kimse bulamadım. Polis, Belediye, Radyo derken kan bulamamıştım…
Ben sıkıntıdan ağlarken, yeni gelen hastanın damadı (ismininin Ayhan olduğunu öğrendim, 1.80 boylarında, iri yapılı, ela gözlü, kel birisiydi fakat kelliğine rağmen yakışıklı görünüyordu, Samsunda memurmuş), bana neden ağladığımı sordu. Ben de babama kan aradığımı, bulmamın imkansız olduğunu söyledim. Şansa bak! Gökte ararken yerde bulmuştum! Onun kan gurubu da aynıymış ve babama kan verebileceğini söyledi. Bunu duyar duymaz kendisine sarılrak teşekkür ettim (ancak boyum çok kısa olduğu için göğüs kısmına bile gelemiyordum). Konuşa konuşa hemen kan bankasına gittik. Arkadaşlarından kan gurubu uyanlar olduğunu, gerekirse isteyebileceğini söyledi. Birlikte içeri girdik. 3 ünite daha acil olarak kan bulmamız gerektiğinin söylenmesi üzerine arkadaşlarını aradı. Bir müddet sonra bulamadığım kandan 4 ünite daha kan daha gelmiş ve çok mutlu olmuştum…
Kanını verdikten sonra kendisine tatlı ısmarlamak istediğimi söyledim. O da, “Zaten ısmarlamasan bile ben yemek zorundayım.” dedi ve birlikte pastane kısmına geçtik. Onun sevdiği tatlılardan aldık. Ben tatlıların parasıı ödeyeceğim zaman, “Bayana hesap ödetmek erkeğin şanına sığmaz!” diyerek bana ödetmedi. Onun bu hareketi nedense bana göre sanki beni sikmenin altyapısını hazırlıyor gibi gelmişti. Tatlıları yerken bana, “Eşiniz ne iş yapar?” dedi. Ben de, “Bekarım…” dedim. Kendisi ise, “Ben evliyim, iki çocuğum var, eşim öğretmen, kendisi gelemedi, ben kayınpederin yanında kalacağım, üç tanede zibidi kayınçom var ama geleceklerini de tahmin etmiyorum, ihale emir doğrultusunda bana kaldı.” dedi. Tatlılar yendikten sonra birlikte tekrar hastalarımızın yanına gittik. Babama Ayhanı tanıştırdım, “Kan veren şahıs baba, (yatan hastayı gösterek) bu amcanın da damadıymış.” dedim. Tanıştıktan sonra, geleneksel hasta muhabbeti fala derken gece olmuş benim yatacak yer sıkıntım yine başlamıştı. Herkes koltuğuna yatarak uyuyor, ama ben yatamıyordum, üzerimdeki tayt nedeniyle çoğu beni dikizliyordu.
Bir ara Ayhan bana yaklaşarak, “Ben babanıza bakarım, siz evinize gidin!” dedi. Ben de evimizin Giresunda olduğunu, başka da gidecek yerimin olmadığını söyledim. Ayhan kendi koltuğunu da bana vererek iki koltuğu birleştirip dışarı çıktı. Kaç gündür doğru düzgün uyuyamadığım için hemen uyumuşum. Bir müddet sonra koluma bir dürtme ile uyandım. Ayhan. Bana yan taraftaki özel odanın hastası gelinceye kadar anahtarını görevlilerden temin ettiğini, orada rahat rahat uyuyabileceğimi söyledi. Birlikte bakmaya gittik. İçeride hasta yatağından hariç çekyat ve duş vardı. “Teşekkür ederim!” deyip yine sarılarak öpmek istedim, ama yüzüne ulaşamıyordum. “Çok iyisiniz, sizi öpebilirmiyim?” dedim. Eğildi, yanaklarından öptüm ve sonra tekrar sarıldığımda, göğüslerimin arasından başlayıp çeneme doğru uzanan bir kabarıklık hissettim. Siki sertleşmişti ve sikinin kalp atışı gibi hareketlerini göğüslerimin arasında hissediyordum. Aslında hiç bırakmak istemiyordum, fakat Ayhan, “Ben artık hastamın yanına gideyim…” deyince sarılmayı bıraktım. Ayhan gittikten sonra hemen güzel bir duş aldım ve duşun altında kendimi tatmin ederek çekyata uzandım, uyudum.
Koridordan bağrışma sesleri üzerine uyandığımda gece 4 sıralarıydı. Hemen çıktım bakmaya neler oluyor diye. Diğer koğuşta yatan hastalardan biri ölmüştü. Ölen hastanın yakınlarının gürültüsüne Ayhan da uyanmış ve ayakta idi. Ölü yakınları gittikten sonra babama bakmaya gittim. Babam mışıl mışıl uyuyor, diğer hasta yakınları ise horluyorlardı. Ayhan koltuğuna yatacağı sırada, ben ani bir kararla, “İçeri gelirmisiniz, bunların yanında uyunmaz!” dedim ve elinden tutarak odaya aldım. “Çekyatta siz yatın, ben de hasta yatağında yatarım.” dedim. Ayhan da, “Hasta yatağında kimse yatmasın diye özellikle tembihlediler, ben en iyisi yine gidip koltukta yatayım!” dedi. “Ozaman çekyatta birlikte yatalım, ikimiz rahat sığarız!” dedim. “Bilmem ki nasıl olur?” falan dedi, fakat ben ısrar edince kabul etti…
Sırt sırta vererek yattık çekyata. Ayhan duvardan tarafa yatmıştı. Birkaç dakika sessiz yattıktan sonra ikimiz de uyuyamamış, ikimizde de kıpırdanmalar başlamıştı. Çekyatta bir ben o yana, bir o bu yana birkaç kere dönüp durduktan sonra, en sonunda benim kalçam onun sikine dayanmış şekilde kalmıştık. Ayhanın siki kalkmış ve götüme baskı yapıyordu. Ben de götümü sikine bastırıyordum. İkimiz de konuşmuyorduk, ama bu durum ikimizin de hoşuna gidiyordu. Bir süre böyle yattıktan sonra Ayhana, “Siz de uyuyamadınız ha?” diye sordum. “Evet, uykum kaçtı!” dedi. Yönümü Ayhana döndüm ve gülerek, “Sizinkinin de uykusu yok galiba!” dedim. “Anlamadım?” dedi. “Aletiniz!” dedim. “Haa, o mu? Sizin yüzünüzden heyecanlandı!” dedi gülerek. Elimi pantolonun önüne atarak sikinin üzerinde gezdirdim, “Rahatlatmamı istermisiniz?” dedim. “İsterim istemesine de, yakalanmayalım!” dedi. “Bu saatte kim gelir ki?” dedim ve hemen (kuaföre gelen müşteri karıların anlattığı gibi) fermuarını açarak elimi sikine attım…
Sikini biraz ovuşturduktan sonra tamamen kazık gibi oldu. Sikini yerinden çıkardım, çok büyük ve iri idi. İlk defa canlı yarrak görüyordum. Damarları şişmiş, sikinin başı alev topu gibiydi. İyice ileri geri sıvazladım, sonra elimi tükürükledim tekrar sıvazladım. Başımı tutarak, “Emmek istermisin?” dedi. “İlk kez dokunuyorum…” dedim. “Bakiremisin?” dedi. “Evet!” edim. “O zaman sadece oynaşalım, ileri gitmeyelim!” dedi. “Benim için fark etmez, ben size ayak uydururum!” dedim ve sikini emmek istedim, ancak ağzıma sığmıyordu ve nasıl yapılacağını da açıkcası bilmiyordum. Sonra birden doğruldu ve beni kucağına aldı, dudaklarıma öyle bir yumuldu ki, beni suyumu çıkartırcasına sıkıyor, iri ve geniş elleriyle popomu avucunun içine almış iyice yoğuruyordu. Kucağında bir iki dakika içinde benim orgazm olarak zangır zangır boşalmam bir oldu. Sarsıla sarsıla boşalmam bitince, “Hayırdır, hemen geçtiniz!” dedi. “Ne yapayım, elimde değil, bir hoş oldum!” dedim.
Sonra benim memelerimi okşamaya ve sıkarak yoğurmaya başladı. Üzerimdeki penyemi çıkardı, memelerimi görünce, “Boyun biraz küçük ama göğüslerin bayağı dolgun ve taş gibi!” diyerek sütyenimi de çıkardı. “Cücelere benziyorum değil mi?” dedim. “Yok öyle demek istemedim…” dedi. “İstersen bana Cüce diyebilirsin sikicim!” dedim, iyice tahrik olmuştum çünkü. “Bana sikicim mi dedin?” dedi. “Evet sikicim olmanı istiyorum, beni sikmeni istiyorum!” dedim. “Nasıl olacak bu iş? Sen bakiresin!” dedi. “Olsun sik beni, zaten başka sikende olmaz, herkes boyuma taktı!” dedim. “Boy önemli değil güzelim, kutu iyi olsun yeter! Ama ilk kez bu kadar küçük boylu birisiyle sevişiyorum, daha önceden hanımın kısa boylu bir arkadaşını sikmiştim, ama o senden 20-25 cm büyüktü. Üstelik benim aletim biraz büyük, boyu 21 cm, bu yüzden eşimle sıkıntı yaşıyorum, sen alabilirmisin bilemem?” dedi. Ben de gülerek, “Olsun, alabildiğim kadarıyla sokarsın!” dedim.
Sonra beni çekyata uzatarak taytımı çıkarttı ve pembe tangamı görünce, “Sen de az değilmişsin!” dedi. Eliyle tangamı bir sağa çekiyor bir sola çekiyor, amımı sıvazlıyor, “Ne kadar temiz amın var, kaymak gibi! Ağda mı yapıyorsun, ilk kez bu kadar pürüzsüz bir am görüyorum.” dedi. “Hayır, tüy dökücü krem kullanıyorum!” dedim. Amıma yumulup emmeye başladı. Dilini amımın derinliklerine soktukça, zevkten bağırmamak için kendimi zor tutuyordum. “Ayhan bey biraz daha emersen zevkten çığlığı basacağım, dayanamıyorum!” dememle bir kez daha boşalmam bir oldu. Ayhan da, “Ohooo işimiz var senle, daha yalarken bağırmamak için kendini zor tutuyorsan, benim bu azmanı sokarsam hastaneyi başımıza toplarsın, ne yapacağımı bilmiyorum!” dedi. Ben de, “Ne olur sik beni, bağırmamaya çalışırım, en azından deneyelim!” dedim. “Tamam ozaman!” diyerek ve pantolonunu çıkardı. Donunu da indirdiğinde gözlerime inanamadım, ellediğim kadarı da içerideymiş, o kadar büyük olduğunu bilseydim hiç sulanmazdım, korkmaya başlamıştım…
Tangamı çıkarıp amımdan akan sularla sikini iyice ıslattı, amımı biraz parmakladı ve sikini tekrar ağzıma yaklaştırıp, “Azıcık em, bunun tadı burada!” dedi ve sikini ağzıma dayadı. Ancak başı yumruğum kadar vardı, ağzıma almak istedim fakat sığmıyordu. Yüzüme dayanmış haliyle boyu çenemle başımı geçiyordu. Sikini başını biraz yalayıp çevresini tükürükledim ve “Yeter, hadi sik!” dedim. Sonra sütyenimi alarak ağzıma soktum, sütyenimi ısırıp elimle de ağzımı kapattım. Ayhan gülerek, “Ne oluyor?” dedi. Ben de, “Kıyamet kopacak şimdi, hadi hazırım!” dedim. Beni çekyatın ayak kısmına çekti, kendisi yerde kalarak yastığı katlayıp altıma doldurdu. Ayakalarımdan çekerek amımı sikinin hizasına getirdi ve sürtmeye başladı. Artık sikilmek için can atıyordum, ama o kocaman yarrağın amıma nasıl gireceğini hesaplayamıyordum. Sikini aşağı yukarı sürterek amımın üzerinde gezdirirken ben tekrar boşaldım. Bu sefer amımdan resmen kanal gibi su akıyordu…
Amımdan çıkan sularımla sikini iyice ıslatıp, sikinin kafasını amıma dayadığında, siki amımın dudaklarıyla birlikte içeriye girmek istiyordu. İki elimle amımın dudaklarını sağa sola açtım. Ama o hala sokmak için uğraşıyordu. Ben de ağzımdaki sütyeni iyice ısırıp dişlerimi sıkarak, onun bastırarak girmeye çalışmasına alışıyordum. Epey bir uğraştan sonra sonunda başı girmiş ve ben derin bir Ohhh çekmiştim. Ayhan da, “Oh be başı girdi, gerisi gelir!” diyerek iki eliyle tuttuğu sikiyle ileri geri yaparak milim milim sokuyordu. Amımı yara yara birazı daha girdiğinde nerdeyse nefes alamıyordum. Kasıklarımı tutup beni kendisine çekerek belimi yukarı kaldırdı. Belim kırılacak gibi kasılmıştım, ama amımın biraz açıldığını hissediyordum. Bir kaç kez ileri geri yaparak biraz daha soktu ve “Sıkı dur şimdi, tamamını sokacağım, bağırma!” dedi. Dişlerimi sıkmamla, onun da bastırıp yüklenmesi ve amımdaki yanmanın başlaması bir oldu. Amımın içinde yangın vardı artık…
Siki amımın içerisini dağıta dağıta ilerliyor, içimde ılık bir sızıntı hissediyordum. Biraz daha git gel yaptıktan sonra tamamen abanarak tümünü bir çırpıda amımın derinliklerine indirdi. Sonunda kızlığım gitmişti. Sikinin içimde başka yerleri de gerdiğini hissediyordum. Bir kaç kez git gel yaptıktan sonra çıkardığında siki kıpkırmızı kan olmuşutu. Sikini niye çıkardığını anlayamadım, ben daha sikilmek istiyordum, ağzımdaki sütyeni çıkarıp, “Bu kadar mı?” dedim. “Dur!” dedi ve külodumu alarak sikini veamımı iyice sildi, “Çantanda kremin var mı?” dedi. “Var!” deyip çantama uzandım ve kremi verdim. Kremle sikini iyice kremledikten sonra amıma tekrar yerleştirdi. Bu sefer tıkır tıkır giriyordu. “Madem kremle bu kadar kolay olacaktı, neden ilk seferinde yapmadın?” dedim. “İlk sikilmenin farkını ve tadını anla diye yapmadım!” diyerek amıma pompalamaya devam etti…
Belim uyuşmuştu, “Artık altımdaki yastığı alsanız!” dedim. Altımdaki yastığı çekip attıktan sonra bacaklarımı omzuna alıp öyle bir abandı ki, herifin sadece göbek ve göğüs kısımlarındaki kıllarını görebiliyordum, yüzünü görmem imkansızdı. Beni ikiye katlamış gibiydi. Boyum zaten kısaydı, bu pozisyonda kendimi daha da kısalmış gibi hissettim. O ise iyice abanarak tamamını sokup çıkartmaya devam ediyordu. Her sokup çıkardığında amımdan ‘Cork Cork’ sesler geliyordu. Çok ağırdı, ama sikişi zevkliydi. Ona ayak uydurmaya çalışıyordum, ama nefes alışım zorlaşmıştı. Durdu, eğilip dudağımı öperek, “Yorulduysan başka pozisyon deneyelim!” dedi. “İyi olur valla!” dedim. Amımdan çıkmadan beni kucağına aldığı gibi, oyuncak bebek gibi kucağında odanın içerisinde dolaştırarak sikinin üzerinde hoplatıyor, bazen de yatağa, buzdolabına dayayarak sikmeye devam ediyordu. Sırtımı duvara iyice yapıştırıp hızlı hızlı vurdura vurdura siktikten sonra, çekyatın üzerine oturdu ve beni kucağında indirip indirip kaldırmaya başladı. Bu pozisyonlarda kaç kez boşaldığımı hatırlamıyorum bile.
Sonra amımdan çıkmadan sırtüstü uzandı ve beni belimden tutarak indirip kaldırmaya başladı. Beni öyle zıplatıyordu ki, sanki elinden kurtulup düşecekmişim gibiydim. Daha sonra beni kaldırıp indirmeyi bıraktı ve “Biraz da kendin istediğin gibi devam et!” dedi. Bacaklarım uyuşmuştu, pozisyon değiştirmek için üzerinden kalktığımda amımdan sular akıyordu. Amımın deliği kocaman olmuş, altımda ise kolum kadar yarrak kafasını oynatarak amıma bakıyordu. Diz çökerek yavaş yavaş yarrağın üzerine inmeye başladım, üstüne oturmamla amımın derinliklerine kadar indirmem bir oldu. Üzerinde kalçalarımı kıvırtarak daireler çizerek gidip geliyordum. Bir süre sonra Ayhanın yüzünün şekilleri değişmeye ve vücudu kasılmaya başladı. Sonra birden, “Kalk boşalıyorum!” diyerek belimden tuttu ve beni üzerinden itti. Yerdeki taytımı alıp sikine götürdü ve boşalmaya başladı. Öyle bir boşalıyordu ki, taytımın sağından solundan menileri taşıyor, etrafa akmaması için taytımı sürekli katlıyordu…
Boşalması iyice bitince o kocaman yarrak yavaş yavaş söndü. Beni tutarak, yüzümü yüzünün hizasına gelcek şekilde yanına çekti ve “Şimdi kadın oldun, pişmanmısın?” dedi. “Niye pişman olayım ki? Aksine çok memnunum! Hem sikilmeyi kendim istedim! Sikilmek için üç dört kez erkek bulmuştum, ama boyum kısa diye sikmediler beni, o yüzden sana çok teşekkür ederim! Hem biliyormusun, bu boyumla beni kimse almaz zaten! Beni sikmek istediğin zaman sana gelirim, sikersin!” dedim. Ayhan da, “Düşünürüz…” dedi.
Ve babam 23 gün sonra taburcu olana kadar her gece sikiştik. Bazen özel odada, bazen de arabasında sikişmenin tadını çıkardım. Babamdan 2 hafta sonra da Ayhanın kayınpederi taburcu oldu. Ama sikişmeye devam ediyoruz, kendimi Ayhana siktirmek için Samsuna gidiyorum, amımı doldurup geri geliyorum. Ne yapayım, boyum kısa diye kimse beni sikmek istemiyor. Kısa boyluysam ne olmuş ki, herkesteki am bende de var!
kart aidatı