Slm arkadaşlar. Her yaz olduğu gibi yine Almanyadan Türkiyeye izine
gitmiştik. İki gün boyunca arabada yolculuk baya yoruyor insanı.
Türkiyedeki evimize vardığımızda ilk gün sadece uyuduk. Eş dost sağ
olsun ertesi günü hepsi hoşgeldine bizdelerdi, karşılıklı özlem
gideriyoduk. Almanyadaki birikimlerimizle 5 katlı bir apartman
yaptırmıştık. Bacanağım ve baldızım bizim alt dairede oturuyorlar.
Baldızımın durumları iyi olmadığı için, hem evimize bakarlar, hemde
sebeplensinler diye karım onları bizim alt daireye yerleştirdi. Onlardan
kira almıyoruz tabi. Bacanağım asgari ücretle çalışan iyi bir insan,
işinde gücünde birisidir, ama biraz da saftır. Baldızım ise 27 yaşında,
bir çocuğu olmasına rağmen taş gibi hatun. Apartmanda altlı üstlü
oturduğumuzdan baldız sürekli bizde olurdu. Yani baldızı sürekli
görüyordum ve o taş gibi memelerine ve hele o kalçalarına çıldırıyordum.
Kaynanamlar ise köyde oturuyorlardı ve kaynanam biraz rahatsızdı.
Karım, “Ben annemlere gideceğim, birkaç gün orda kalacağım.” dedi. Ben
de gitmesem olmayacak, “Benim köyde canım sıkılıyor, ellerini öper
dönerim.” dedim. Karım, “Sen de birkaç gün kal.” falan dediyse de,
karımı köye bıraktım ve “Sen istediğin kadar kal, döneceğin zaman
telefon açarsın, gelir seni alırım!” diyerek geri döndüm. O gece eski
arkadaşlarla buluşup kafaları çektik, özlem giderdik. Eve sabaha doğru
gelip yatmıştım. Öğleye doğru uyandığımda baldızım mutfakta bana
kahvaltı hazırlamış, kalkmamı bekliyordu (baldızda bizim dairenin bir
anahtarı var). Ben yaz kış hep şortla yatarım. Yataktan kalktım, şortla
mutfağa gittim ve kahvaltıyı görünce, “Zahmet etmişsin baldız, eline
sağlık. Ben bir duş alıp geliyorum hemen!” dedim. “Ne zahmeti enişte…”
derken baldızın gözler benim kalkmış sikime kaymıştı. Sikimin kalkık
olduğunu o anda unutmuşum. Sabahları hep öyle kalkık sikle uyanırım.
Hemen duşun altına girip, baldızı düşünerek bir posta 31 çektikten
sonra duşumu alıp, temiz bir eşofman giydim çıktım. Baldız çayımı
doldurup karşıma oturdu. “Sağ ol baldızım! Çok güzel kahvaltı
hazırlamışsın!” dedim. “Aman ne yaptım ki enişte, afiyet olsun!” dedi.
Hem kahvaltı yapıyorum, çay içiyoruz, hemde havadan sudan konuşuyoruz.
Derken konu bacanağımdan, çok çalışıp az para aldığından açılmıştı.
Baldızım, “Ahh enişte ah, keşke durumu iyi birine gitseydim, kıt kanaat
geçiniyoruz valla!” falan diye anlatıyordu. Ben de, “Kızım kendin
istedin o herifle evlenmeyi, yoksa ben seni Almanyada bir arkadaşımla
evlendirecektim!” dedim. Baldızın gözleri doldu, “Ne desen haklısın
enişte, biliyorum bunu isteyen bendim, ama sevmiştim onu, ozaman bu
durumların böyle olacağını bilemezdim!” dedi. Ben de, “Neyse, para
sorununu takma kafana baldız, ablana söylerim her ay sana takviye para
yollar!” dedim.
Baldız boynunu bükerek, “Ahh keşke sorun sadece para olsa enişte!”
dedi. Merak etmiştim, “Başka ne sorununuz var?” dedim. Baldızım, “Boşver
enişte…” falan dediyse de, ben anlatması için ısrar ettim. Baldız
zorlanarak, biraz da utanarak, “Enişte nasıl anlatacağımı bilemiyorum,
bacanağın öbür işi de artık yapamıyor. Ayda bir, iki ayda bir yaklaşıyor
bana!” deyip hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Çok şaşırmıştım.
Şaşkınlığımı attıktan sonra sandalyemi baldızın yanına çektim ve
baldızımın kafasını omuzuma dayadım, “Tamam ağlama, kocan için elimden
geleni yaparım, bakarız bir çaresine!” diye sakinleştiriyordum. Ama o an
sikimin yavaş yavaş kalktığını hissetmeye başladım. Baldızın mis gibi
kokusu burnumda, dipdiri vücudu bana değiyor ve bunlar sikimi taş gibi
yapmaya yetiyordu. “Tamam baldız, ağlama artık canım!” dedim. Baldız
yavaşça çekildi, ama çekilirken gözü sikimdeydi yine. “Ben çayları
tazeleyeyim enişte…” diyerek kalktı. O arada ben de sikimi düzelttim.
Baldız çayları tazeleyip yine karşıma oturmuştu. Konuşmuyordu. Ben de
içimden baldızı sikmek için bu fırsatı iyi değerlendirmem lazım diye
geçiriyor, ama konuya nasıl gireceğimi bilmiyordum. Hemen bir girişimde
bulunmazsam konu kapanacak ve fırsat kaçacaktı. “Yav baldız anlamıyorum,
daha genç adam, neyi var ki bu herifin? Bir de lafa geldi mi, ondan iyi
yapan yok o işi!” deyiverdim. Baldızım da, “Öyledir, lafla yapar her
şeyi, ama icraat yok!” dedi. “Peki sen nasıl durabiliyorsun baldız?
Valla ablanı iki gün yapmasam müthiş azar!” dedim. Baldız da, “Ne
yapabilirim ki enişte? Mecbur kaderime razı olmaya çalışıyorum. Ben de
dayanamıyorum, ama sokaktan geçen heriflerle yapıp orospu mu olayım?
Ablam senle evlendiği için ne kadar şanslı! Keşke ablamın yerinde ben
olasydım!” derken gözleri yeniden dolmuştu, ağlamaya başladı…
Yavaşça tekrar yanına sokuldum, “Ağlama canım, istersen seni…” dedim
ve cümlenin gerisini getiremedim. O an yüzümün kızardığını
hissediyordum. Baldız başını kaldırıp gözlerime bakarak, “Evet enişte,
beni?” diyebildi. “İstersen eğer…” dedim, fakat takılmış kalmıştım ve
cümleyi bir türlü tamamlayamıyordum. Ama baldız sikici bakışlarımdan ne
demek istediğimi anlamıştı, “Nasıl istemem ki enişte? Tam üç ay oldu
bacanağın elini sürmeyeli!” deyip birden dudaklarıma yapıştı. Başta
ikimizde de korku ve çekingenlik vardı öpüşürken. Ama 4-5 dakika sonra
baldızım deli gibi öpüyordu beni. Elimi baldızın memelerine attım, taş
gibiydiler, karımın memelerinden daha dik, daha büyüktüler. “Off baldız
of, nezamandır bunların hayaliyle avunuyordum!” deyip tişörtünü yukarı
sıyırıp, memelerini sütyeninden çıkardım ve yalamaya, emmeye başladım.
Baldızım da ellerini saçlarımın arasına geçirmiş, kafamı göğüslerine
bastırırken, “Biliyormusun enişte, ben de bu anı düşünerek kaç kere
kendimi elledim! Hayalimdin hep sen benim, hep seni arzulamıştım!” diye
mırıldanarak inliyordu.
Baldızımı kucakladığım gibi yatakodasına götürdüm. Baldızı yatağa
bıraktım ve bir çırpıda soyunup, baldızımı da soyundurdum. Ben
çırılçıplatım, baldızımn üzerinde sadece siyah ve dar külotu kalmıştı.
Yanına uzandım ve öpmeye başladım. Boynunu, boğazını, kulaklarını deli
gibi yalıyordum. Baldız gözlerini kapamış, inleyerek kıvranıyordu
yatakta. Baldızın omuzlarını öpüp yalayarak koltuk altına indim. Koltuk
altı tertemizdi, yeni traşlı idi. Dilimi gezdiriyordum. Bu onu iyice
delirtmişti, “Ohhhhhh!” sesleri yükselmeye başlamıştı. Baldızımın teni
mis gibiydi, yeni duş aldığı belliydi. Koltuk altlarını dakikalarca
yaladım kokladım, sonra yavaşça aşağı indim. Göbeğini de yalayıp
külotunun kenarlarına indim. Etli baldırlarının içlerini iyice
yalayarak, elimle de külotunu daraltıyordum. Külotunun kenarlarından
amının da yeni traşlı olduğu belli oluyordu. Külotunu iyice daraltıp am
dudaklarının arasına sıkıştırdım ve amdudaklarını yaladım. Sonra bir
çırpıda çıkardım külotu. Baldızın amı karımın amına benziyordu,
tertemizdi, kaymak gibi. Yumuldum hemen mis gibi amına. Tadı çok
güzeldi, yaladıkça sulanıyor, sulandıkça baldızım deliriyordu. Dilimi
amının içine sokunca baldızım titreyerek ve kasılarak ağzıma boşaldı.
Yaladım yuttum tabi bütün am suyunu.
Baldızım, “Hadi artık gir içime enişte!” diyerek omuzlarımdan tutmuş
beni üzerine çekmeye çalışıyordu. Ne yapsın kadıncağız, amı üç aydır
yarak görmüyordu. “Tamam aşkım girecem, şunu iyice bir ıslat bakalım!”
diyerek yarağımı baldızın ağzına verdim. Baldız resmen kemirircesine
yalıyordu yarağımı. Ben de, “Ohhh! Yala aşkım, yala canım! Seni
doyuracağım birazdan, bunu amına sokacağım!” diyordum. Baldızımın ağzı
dolu olduğu için sadece, “Hı hıı!” diyebiliyordu. Sikimi epeyce
yaladıktan sonra, “Hadi ne olur gir içime artık, dayanamıyorum enişte,
sik beni, doyur beni!” diyerek bıraktı sikimi. Aşağı kayarak usulca
sikimi baldızın amına sokmaya başladım. Baldızın amı karımın amından çok
daha dardı. Sikim amına girdikçe baldızım heyecandan ve zevkten
dudaklarını ısırıyor, “Ohhhhhh!” diye inliyordu. Sonunda hepsi girmiş ve
ufaktan git gel yapmaya başlamıştım. Baldızım, “Ohhhh işte buuu! Devamm
enişte! Ne olur hızlı yap! Ölüyorumm, ohhhhh!” diye inliyordu…
Hızlı hızlı pompalayıp, delice, hoyratça sikmeye, daha sert ve seri
sokmaya başlamıştım. Baldızım zevkten bağırmamak için yastığı ağzına
bastırıyordu. Daha sonra baldızımı domalttım, belinden tuttum, arkadan
amına geçirip daha sert sikmeye başladım. Bu arada başparmağımla da göt
deliğini okşuyordum. Götünün deliği tertemizdi, bir tek kıl dahi yoktu
ve rengi mos mordu. Baldızım durmadan kasılıyor boşalıyor, fakat doymak
bilmiyordu. Yavaş yavaş artık benden de boşalma sinyalleri geldiğinden,
daha da hızlandım, deli gibi sokup çıkarıyordum baldızın amına. Tam
boşalacağım sırada sikimi çıkarttım ve hırlayarak baldızın beline
boşaldım. Baldız, “Erkeğimmm benim, seni çok seviyorumm enişte!”
diyordu. “Ben de seni çok seviyorum canım baldızım!” diyerek baldızın
boynunu öptüm ve duşa girdim. Ben temizlenip çıktıktan sonra hemen
baldız girdi duşa. Ben bornozla mutfakta çayımı ve sigaramı içerken
baldız da duşunu alıp gelip yanıma oturdu, “Eniştemm benimm, bilsen
nekadar mutluyum!” diye beni öptü. Ben de baldızı öperek, Ben de
mutluyum canım benim! Umarım biraz iyi gelmişimdir sana?” dedim. Baldız,
“İyi gelmek de ne enişte, evlendiğimden buyana hiç böyle mutlu
olmamıştım!” diyerek bornozumun önünü açtı ve sikimle oynamaya başladı…
Tam o sırada cep telefonum çaldı. Arayan karımdı. Baldızıma sus
işareti yaptım açtım telefonu. Karım, “Nasılsın kocacığım, napıyorsun?
Kaldım köyde ama aklım sende, ne yeyip ne içiyorsun?” dedi. “Valla
kalktığımda çay kahvaltı hazırdı, herhalde kardeşin hazırlamış gitmiş!”
dedim. Karım, “Ooo görüyormusun sen, hadi yine iyisin baldızın sana
kıyamamış, aferin kıza, düşünceli kardeşim benim!” diye sevincini ve
memnuniyetini belli ediyordu. Bu arada ben baldızın ensesinden tutarak
yüzünü sikime çektim, ağzına vermek istedim. Baldız önce telefondaki
ablasından çekindi, ağzına almak istemedi, ama ben kafasını bastırınca
aldı. Telefonu sesliye aldım, sikimi yalarken ablasını dinletiyordum.
Sikim yine kalkmış, kazık gibi olmuştu. Karım, “Ne yapacaksın bugün?
Bana bak, sakın karıya kıza gideyim deme, valla oyarım gelince!” dedi.
Ben de, “Yok yaa nerden çıkarıyorsun, valla gitmem, sen gelene kadar
evden adımımı atmam dışarıya!” dedim. Baldızım gülümsüyordu ben öyle
deyince. Ben de baldıza göz kırparak karıma, “Hem ne işim var elin pis
karılarında, evde sikilecek mis gibi am dururken!” dedim. Karım da,
“Aynen öyle canım, sen uslu dur, ben gelince acısını çıkarırız!” dedi.
Bilmiyordu ki, o an kardeşi kocasının sikini yalıyor “Hadi canım, sonra ararım!” diyerek kapadı telefonu.